Bütün dünya da olduğu gibi devlet içindeki bazı lobiler ülke yönetiminde söz sahibi olmaya devam ediyor. Bir yandan elektriğin stratejik bir sorun olduğunu söyleyeceksiniz bir yandan özelleştirmeden yana olacaksınız. Peki elektriği elinde bulunduran özel sektör kazanmadan tıpkı kamu hizmeti gibi halka hizmet vermeyi göze alabilir mi? Bir kere elektrik alanındaki teknolojiyi ülke olarak biz dışarıdan alıyoruz. Bunun içinde döviz cinsi para birimi üzerinden harcama yapmak zorundayız. Döviz cinsinden bu yatırımı yapan kuruluş bu yatırım bedelini ne kadar sürede geri dönüşünü sağlayarak yaptığı yatırımdan kar edecektir.
Bu güne kadar dünyada ucuz elektrik elde etmenin yolu hidro elektrik santralarından suyun gücü ile elde edilen elektrik üretimidir. İkici alternatifi ise termik santralarıdır. Çevreyi etki altına alan ve kirleten bir teknoloji olduğu içinde dünya da tercih edilmeyen ancak ülkemize elektrik sağlayan mevcutları bulunmaktadır. Bunlardan biri Maraş il sınırları içerisinde yer alan Elbistan termik santralıdır. Elektrik üretimi açısından su gücüne göre biraz daha artan maliyetlere göre elektrik elde edilen bir sistemdir. Bunların haricinde doğalgaz kullanılarak elektrik üretimi yapılmaktadır. Maliyet açısından su ve kömüre göre daha pahalıdır. Rüzgar gücünü kullanılarak veya güneş faktörünü kullanılarak üretilecek elektrik sistemlerinde ise yatırım maliyetleri diğerlerine göre pahalıdır ama kar amaçlı kazanç açısından ülkemizdeki özel sektör kuruluşları tarafından kabul görmemektedir.
Ülkemizdeki elektrik üretimi TEİAŞ olan kamu kurumu tarafından yapılmaktadır kendisine ait yük tevzi merkezleri ve yüksek gerilim trafo merkezleri ile özel sektöre enerji dağıtımını yapmaktadır. Ancak tıpkı 1980 öncesinde olduğu gibi belediyeler başta olmak üzere köyler ve mezralara elektriği özel sektör kuruluşları tarafından dağıtımı ve satışı yapılmaktadır. Bütün mesele de burada düğümlenmektedir. Birçok özel sektör kuruluşları kentlerde, ilçelerde ve köylerde vatandaşa sattığı elektrik ücretinin dışında sayaç okuma bedeli ve kayıp kaçak ile enerji hatlarındaki kayıpları da düşünerek ortaya harcanan elektrik enerjisinin dışında bazı fiyatlandırmalar bindirmektedir. Peki özel sektör kuruluşları mevcut tesis sistemleri için bu konuda devlete bir ücret ödemiş midir. Hayır adeta masrafsız bir yatarımı teslim almıştır ve kar anlayışına göre işletmektedir. Öte yandan ülkemizdeki enterkonnekte sisteme elektriği sağlayan bir yatırım yaptığında bunun karşılığını almaktadır.
Her ne kadar ülkenin elektrik iletim ve dağıtımını elinde bulunduran özel sektör kuruluşları Enerji Bakanlığı’nın kontrol’u altında bulunduruyor gibi gözükse de tıpkı Isparta da 2022 de yaşanan kış şartları ile ifade edilmesine karşılık bunun altında yatan yaz aylarında yapılması gereken bakım ve onarımlar. Yani kış şartlarına hazırlık için yapılması gereken çalışmalar.
Isparta bu sıkıntıları kent içi elektrik sistemlerinin belediyelerde olduğu 80 öncesi yıllarda da yaşadı nerede ise 2 gün elektrik verilmedi. Elektrik iletim ve dağıtımı bu nedenle yatırımlar içinde karlı olmayan bir yatırım şeklidir ve tek çözüm stratejik bir uğraş olmasından dolayı kamu kurumu olarak tekrar özelleştirilmelidir. Hükümet içinde lobi faaliyetleri yürütüldüğü içinde sürekli hükümetlere baskı unsuru olarak varlığını sürdürecektir.