Bu gün milyonlarca genç üniversiteye girmek için sınavlarda ter döküyor, binlercesi ise üniversitelerden mezun oluyor. Ülkemizin genç nüfusu halen dünya ülkelerine bakıldığı zaman gelecek açısından ülkemizin genç nüfus yoğunluğunu oluşturmaktadır. Ülkemize bakıldığında siyasilerimizin ağzından dökülen cümleler kaygı vericidir. Elbette ki çoğun peşinde koşmak yerine elde ettiğin ile yetirmek de insanoğlunun tercihidir.
Üniversitelerin mezuniyet dönemleri geldiği zaman gençlerde gelecek kaygısının arttığını gözlemliyoruz. Finaller sonrasında bir cumartesi günü büromun hemen yanındaki duvara oturan üç beş kız çocuğunun oturduğunu kendi imkanları ile yıl sonu ödevlerini nasıl kime sorarak çözümleyeceklerini kendi aralarında konuşuyorlardı. Gazetecilik refleksi ile sorun nedir diye sordum. Kızlardan biri Burdur gelenekleri ve etnoğrafik kültür ve yaşam adına araştırmalar yapmaları gerektiğini ifade ettiler.
Kendilerini büro olarak kullandığım mekana davet ettim. Önce kitaplığımdan bu konudaki birkaç kitabı örnek gösterdim. Benden sözlü olarak anlatmamı istediler, bende kendilerine bu konuda iyi bir araştırmacı bir arkadaşımı söyledim. Ama size ancak bu gün değil yarına kadar ulaşarak yardımcı olabileceğimi söyledim. Arkadaşı ertesi gün öğrencilerin yardımı için çağırdım olabildiğince anlattı ve onların yıl sonu ödevleri konusunda yardımcı oldum. Şimdi bu kaynak bilgileri ellerinde bulunduran kurumlar bu öğrencilerin ulaşmasına uygun bir şekilde görev yapmaları esas değil mi? Bütün bu ödevleri öğrencilere veren fakülte ve yüksek okullardaki eğitimciler böylesine hazırlık gerektiren bir konuda kimlerden yardım alacaklarını da söylemek onlara yönlendirmek gerekmez mi?
Geçtiğimiz günlerde bir sağlık sorunu nedeniyle Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gittim. Onkoloji bölümünde genç bir kız karşıladı. Bizlerden ilk bilgi alabilmek için sorular soruyordu. Kendisinin asistan olup olmadığında sorduğumuz soruya öğrenci olduğunu ve 15 gün sonra da mezun olacağını söyledi. Üzgün bir tavırla mezuniyet sonrasında yurt dışına gideceğini ve mesleğine orada devam edeceğini aktardı. Kendisinin neden ülkede kalmadığını sorduğumuz zaman ben burada verilen ücretle nasıl uzmanlığa hazırlanacağım cevabını verdi. Elbette kaygı vericiydi. Genç bir tıp öğrencisi hayallerini ve geleceğini yurt dışına bağlamış geleceğini oralarda arayacaktı.