Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

İSLAMİYETTE RUHBAN SINIFI YOKTUR

Kur’an’da din sınıfı ve din kıyafetine yer verilmemiştir. Günümüzde tekke ve zaviyelere benzer kurumlar oluşturulmakta hatta bunların toplum önderi gibi adlarla ifade edilmektedir. Kur’an’da Peygamberden sonra hiç kimseye, Allah’ın vekili veya temsilcisi sıfatıyla kitlelere önder olma, kitleleri yönetme hakkı hiçbir kimseye  verilmemiştir. Peygamberlik bittiği için, artık toplumları, Allah adına yönetecek insanlar (Allah adına yönetim) devri de bitmiştir. Kimse kendini dini temsil mevkii yerine koyamaz. Peygamberin  ibadetinin dışına çıkılarak dini siyasete alet edenlerin adamlarının, tarikatların, cemaatlerin saltanat ve din rantı uğruna, inananların beynini yıkadığı camilere, mescitlere gidilmemeli  onların kıldıkları Maun suresinde lanetlenmiş namaza ortak olunmamalıdır. Dinin Peygamberden sonra bir fani öndere yol göstericiye ihtiyacı yoktur. Önder, yol gösterici olarak Kur’an yeterlidir aksini iddia etmek Kur’an’ı tahkir etmektir. İslam incelendiğinde İslâm’da ruhbanlık ve ruhban din adamı sınıfı yoktur!..” Modern değer yargılarıyla uyuşmadığını ve ayağımıza dolandığını düşündüğümüz bir görüş, beğenmediğimiz bir fetva karşısında, itiraz edecek delillerimiz, verebilecek ilmî cevabımız olmadığı zamanlarda sığındığımız bu argüman, nedense ilk sığınağımız oluyor. Bir kere “İslâm’da ruhbanlık ve ruhban din adamı sınıfı yoktur” mütehakkim yargısını kullandık mı artık karşımızda kimsenin duramayacağı; her önümüze geleni kesip biçecek geniş sınırsız bir alan oluşturmuş oluyoruz. “Ruhban/ruhbanlık” kelimesinin kökeni Arapça  kelimesidir ve “korkmak; korkutmak; dehşete düşmek/düşürmek; korkup çekinme” gibi anlamlara gelmekte bu anlamda kullanılmıştır. Ayrıca bugün için terörizm” kelimesi de aynı anlam ve kökten gelen  “irhâb/irhâbiyye” kelimesiyle karşılanmaktadır. Gerçekteki anlamıyla Ele aldığımız cümlede geçen ruhban” kelimesi “rahib” kelimesinin çoğuludur ve “rahib” ism-i fâil olarak “korkan” anlamına gelmektedir. Bütün buradan yola çıkacak olursak İslam dinin de en son peygamber olarak ifade edilen Hasreti Muhammet Mustafa (A.S) İslam dininin en son peygamberi ve Allahın elçisidir. İbadet ve kulluk yalnız ve yalnız Allaha yapılmaktadır. Bütün bunların haricinde birçok din aliminin dillendirdiği gibi Şıh, Şeyh ya da başka isimler altında hiç kimse dinin temsilcisi değildir: günümüzde diyanet işleri kurumu ve kurulun başındaki yönetim cesaretle bunları savunacak güçte değildir sayıları ve kurdukları dergahlarla toplum önderi oldukları belirten kişiler bu kurumu baskılamaktadır.  
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2020 - Pazartesi

İSLAMİYETTE RUHBAN SINIFI YOKTUR

Kur’an’da din sınıfı ve din kıyafetine yer verilmemiştir. Günümüzde tekke ve zaviyelere benzer kurumlar oluşturulmakta hatta bunların toplum önderi gibi adlarla ifade edilmektedir. Kur’an’da Peygamberden sonra hiç kimseye, Allah’ın vekili veya temsilcisi sıfatıyla kitlelere önder olma, kitleleri yönetme hakkı hiçbir kimseye  verilmemiştir. Peygamberlik bittiği için, artık toplumları, Allah adına yönetecek insanlar (Allah adına yönetim) devri de bitmiştir. Kimse kendini dini temsil mevkii yerine koyamaz.

Peygamberin  ibadetinin dışına çıkılarak dini siyasete alet edenlerin adamlarının, tarikatların, cemaatlerin saltanat ve din rantı uğruna, inananların beynini yıkadığı camilere, mescitlere gidilmemeli  onların kıldıkları Maun suresinde lanetlenmiş namaza ortak olunmamalıdır. Dinin Peygamberden sonra bir fani öndere yol göstericiye ihtiyacı yoktur. Önder, yol gösterici olarak Kur’an yeterlidir aksini iddia etmek Kur’an’ı tahkir etmektir.

İslam incelendiğinde İslâm’da ruhbanlık ve ruhban din adamı sınıfı yoktur!..” Modern değer yargılarıyla uyuşmadığını ve ayağımıza dolandığını düşündüğümüz bir görüş, beğenmediğimiz bir fetva karşısında, itiraz edecek delillerimiz, verebilecek ilmî cevabımız olmadığı zamanlarda sığındığımız bu argüman, nedense ilk sığınağımız oluyor. Bir kere “İslâm’da ruhbanlık ve ruhban din adamı sınıfı yoktur” mütehakkim yargısını kullandık mı artık karşımızda kimsenin duramayacağı; her önümüze geleni kesip biçecek geniş sınırsız bir alan oluşturmuş oluyoruz.

“Ruhban/ruhbanlık” kelimesinin kökeni Arapça  kelimesidir ve “korkmak; korkutmak; dehşete düşmek/düşürmek; korkup çekinme” gibi anlamlara gelmekte bu anlamda kullanılmıştır. Ayrıca bugün için terörizm” kelimesi de aynı anlam ve kökten gelen  “irhâb/irhâbiyye” kelimesiyle karşılanmaktadır. Gerçekteki anlamıyla Ele aldığımız cümlede geçen ruhban” kelimesi “rahib” kelimesinin çoğuludur ve “rahib” ism-i fâil olarak “korkan” anlamına gelmektedir.

Bütün buradan yola çıkacak olursak İslam dinin de en son peygamber olarak ifade edilen Hasreti Muhammet Mustafa (A.S) İslam dininin en son peygamberi ve Allahın elçisidir. İbadet ve kulluk yalnız ve yalnız Allaha yapılmaktadır. Bütün bunların haricinde birçok din aliminin dillendirdiği gibi Şıh, Şeyh ya da başka isimler altında hiç kimse dinin temsilcisi değildir: günümüzde diyanet işleri kurumu ve kurulun başındaki yönetim cesaretle bunları savunacak güçte değildir sayıları ve kurdukları dergahlarla toplum önderi oldukları belirten kişiler bu kurumu baskılamaktadır.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.