Gazetecilik üzerine yıllardır yazmanın çabasını gösteriyoruz. Bir gazeteci şayet mesleğini ajanslar ve gazeteler üzerinden sürdürüyorsa bunun gazetecilik mesleği açısından etik kuralı kendi kurumunun yetkililerinden emir almak ve hiç kimsenin yönlendirmesine izin vermemesidir. Ancak günümüzdeki karşılığı ise birçok meslektaşımızın kişiler ve kurumlar üzerinden görevini sürdürmek istemesi ortaya bazı arazları da beraberinde getirmektedir. Sonuç olarak tezat durumlar ortaya çıkmaktadır.
Gazetecilikte haber önceliği vardır. Ancak bu kişilere veya kurumlara göre değişkenlik gösteremez ve hiçbir kamu kurum ve kuruluşu kamuoyunu bilgilendirme adına yapacağı açıklamalar da gazeteler ile ajanslar arasında ayırım yapamaz hiçbir gazeteci ve ajansı öncelik sırasına göre tasnife tabu tutamaz. Gazeteciler habere yaklaşırken kamu kurum ve kuruluşlarında; Yasalara göre görevini yaparken tüzel kişilikler veya sivil toplum kurumlarında ikna ederek görevini sürdürürler. Gazetecilikteki etik kurullar Dünya da geçerli kurallardır. Ülkelere veya basın kuruluşlarına göre değişiklik göstermezler.
Burdur da uzun yıllardır ajanslar ve gazeteler olmak üzere görev yapıyorum. Kurumların yetkililerinin özel kalemine varıldığında bir gazetenin veya ajansın adını ön plana çıkartılarak gazetecinin kişiliğinin sıradanlaştırılmasını halen anlayabilmiş değilim. Kurumlar devlet hiyerarşisi adına görev yapan bunun üzerinden halkın hizmetini gören kuruluşlardır. Son yıllarda her kurum da bir foto muhabiri gazeteler gibi görev yapmaya çalışmaktadır. Elbette her kurum teknolojinin nimetlerinden faydalanabilir ancak topluma karşı sorumluluğunu yerine getirirken gazetecilik mesleğini yerine getiren kişilerin bunları bir üslup ile yapması daha doğru olanıdır. Kurumlar hiçbir kimsenin menfaatini gözeten kurumlar olamaz onun için tercih noktasında kişisellikten kaçınmalıdır.
Burdur da son yıllarda Ajans ve gazeteler açısından öncelikli tercih neyin nesi anlamakta zorlanıyorum ve sorunu çözecek yetkili aradığımı buradan belirtmek istiyorum. Evet ilin mülki amiri “Vali” olabilir ve açıklamaları “Vali’li” de yapabilir 1980 ihtilal döneminden kalma bir gelenektir. 1980 sonrasında görev alan siyaset ve devlet erkinin de bu kural çıkarına hizmet ettiği için devam ettirilmiştir. Bu kanun mu? Yoksa genelge mi? Kimse üzerinde durmuyor. Neyse bizim gazeteci olarak üzerinde durmak istediğim madem haberler tek merkezden veriliyor yada verilmek isteniyor. Bunun hakkaniyet ölçüsü üzerinden yapılması gerektiği inancındayım. Ne kimse gazete ve gazetecilerin mesleki etiğine müdahaleyi kendi tekeline almaya çalışsın nede gazeteciler kendini o kuruluşun neferi olarak görsün bu konular basının gündemine geldiği zaman yurt içinden ve yurt dışından alaycı tavırlar ile karşı karşıya kalıyoruz.