Geçtiğimiz günlerde ATV televizyon karalında Gül masalı dizinin bir bölümünü seyrettim adetim olmadığı halde dizinin bir bölümünü seyrederken yüreğim burkuldu. Dizinin bu bölümünde ikili Burdur il sınırları içerisinde yer alan Sagalalssos antik gazisi yapılıyordu filmin oyuncuları tarihi kent içinde yer alan Antoninler çeşmesini gezerken “burada aşk çeşmesinden söz ettiler halbuki burada aşk çeşmesi yaklaşım 300 metre ileri de kütüphane bölümünün alt kısmında yer alıyordu buradaki konuşmalar da ise bu antik kent Isparta ili sınırlarında olduğu vurgulanmıştı.
Dizinin geri kalan bölümlerinde ise yine Burdur il sınırlarında bulunan İnsuyu mağarasına yapılan gezi anlatılıyordu. Ve yine Burdur’un adı bile geçmiyordu. Burdur ne zamana kadar değerlerini başkalarına kaptırmaya devam edecekti. Gerçekten eksik ve yanlış bilgiler ile Burdur da antik kentlere ne kadar önem veriliyor ilgili kurumlar bunun neresinde elbette ki en basiti ile diziyi yazan senarist ve dizinin yapılcısı suçlanabilir ama bu Burdur kültürünün olması gereken antik kentlere olan saygısızlığın önü kapatılamaz bu konudaki ayıbı kapatamaz.
Burdur Müzesinden dönemin Anavatan Partisi Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu’nun talimatı ile Isparta Müzesi’ne sergilenmek üzere götürülün eserlerin gelmediği bilinmektedir. Ne yazık ki buradan götürülen eserlerin sergilendiği alanda Burdur’dan söz edilmemektedir. Burdur müze Müdürlüğü ben bu eserlerin ne olduğunu sorduğumda ise işe yaramaz taş parçaları olarak değerlendirmeler yaparak meselenin üzerini kapatmaya çalıştılar. Burdur kültürel ve Antik tarihi değerlerini şu ya da bu nedenle her geçen gün kaybetmektedir. Bunu sorma cesaretini de kimse göstermemektedir.
Burdur merkezi yakınlarında bir döneme ışık tutan Hacılar Höyüğü kazı alanından çıkartılan ve Ankara da bir müzede sergilenen eserlerin ne zaman kendi topraklarına döneceği bilinmiyor. Höyükteki en önemli buluntulardan biri de arkeolojik yayınlarda "Hacılar tipi" olarak geçen kadın biçimindeki kaplardır.[5] Hacılar'da bulunan "ayrışık kaplar"dan bazıları kuş,[6] oturur ve başını geri çevirmiş durumda betimlene bir geyik biçimli kaptır.[7]
Hacılar Höyük seramik çanak çömleği genel olarak elde yapılmış, krem zemin üzerine kahverengi bezemeli çanak çömleklerdir. Oval ağızlı kaseler, küre gövdeli çömlekler, büyücek vazolar, dikdörtgen çanaklar, küpler ve testiler, genel mal türleridir.
Yakın dönemde Kemer Elmacık köyü yakınlarında kazıları yapılan ve “Fillerin Atası” Mastadon olarak da ifade edilen kazı alanı “öğretim görevlisi Nurfettin Kahraman tarafından yapıldı. Bilinmeyen bir nedenle kazılar durduruldu ortaya çıkan eserler ise burada konservasyonu yapılamadığından yetkililer tarafından Ankara da bir müzeye götürüldü ama halen Burdur da bulunan “Doğa Tarihi” müzesine iade edilmedi. Bütün bu eserlerin kendi topraklarına döneceğinin belirsizliği ise bu işe gönül vermiş ancak sorumlu ve etkili kimsenin bulunamaması yürekleri dağlamaktadır .