Hıristiyanlıkta “Dinî anlamda misyon ve misyonerlik, Havariler döneminden günümüze kadar gelen dönem içerisinde esas itibariyle İncili öğretmek, Hıristiyan olmayanları bu dine kazanmak, yada belirli mezhepten olmayanları bir mezhebe çevirmek şeklinde anlaşılmıştır. Misyonerlik; matbuat, tıbbî bakım, okul yapma gibi araçların yardımıyla uygulamaya konulmuştur
Dinler arasında bu yola geniş ve teşkilatlı olarak ilk önce Hıristiyanlık başvurduğu için “Misyonerlik” denildiği zaman daha çok “Hıristiyan Misyonerliği” akla gelir olmuştur. “Dini teşkilatlı olarak yayma” faaliyeti kapsamında, “Hıristiyan olmayan ülkelerde Hıristiyanlığı yaymak amacı ile kurulan teşkilat” olarak algılanmıştır
Misyonerler zaman zaman hükümet ve ticarî çevrelerden de destek görmüşlerdir. Misyonerler genelde din adamlarıdır. Bununla birlikte ilk misyonerler ve bilhassa modern zamanlarda ruhban olmayan şahıslar ve hatta kadınlar da misyoner olarak görülebilmektedir. Misyonerler inancın eksik olduğunu düşündükleri her yerde, kendi memleketlerinde veya haricinde faaliyet gösterebilirler. Dinî vaaz ve eğitim işlerini yazarak, tercüme ederek ve kitaplar yayımlayarak yapan misyonerler, zaman zaman bir dildeki ilk kitabın basımını da yapmışlardır
Cumhuriyetin kurulması ile birlikte rejimi kuran kadroların laik uygulamaları ve sert yaptırımları yüzünden sistem içerisinde kendisine yer bulamamış ve tek partili sürecin sonuna kadar yer altına çekilerek cemaat ve tarikatlar bünyesinde, merkezden uzak bölgelerde varlığını hissettirmiştir. Çok partili dönemin sağladığı rahatlık ortamında ilk siyasal İslamcı parti denemeleri yapılsa da bu konuda kurumsallaşmaya dönük ilk siyasi parti için 1970 yılı beklenecekti. Bundan sonraki süreçte Türk siyasal hayatı içerisinde, siyasal İslam’ı temsil eden ana akım Milli Nizam Partisi içinde şekillenen Milli Görüş çatısı altında toplanmış ve örgütlenme faaliyetlerini bu çatı altında temellendirerek yaymaya siyasal İslam İlk olarak muhalefet partileri tarafından cami cemaati ismi verilerek anılmaya başlamıştır. Erbakan'ın kurduğu Milli Nizam Partisi 1972'de kapatıldı. Milli Görüş içerisinde ki yenilikçi kadroların bu çatıyı terk etmesiyle tabanını yenilikçi kadrolara ve yeni bir partiye kaptıran Milli Görüş kendi öz düşüncesine ve yola çıktığı ilk günlerde ki söylemlerine geri dönmüştür.
Türkiye’nin Belgrad Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Fatih Yücel, proje kapsamında 3 bin Kur’an-ı Kerim mealinin Sırbistan’a ulaştığını belirterek, Boşnakça mealli Kur’an-ı Kerimlerin Sırbistan İslam Birliğinin desteğiyle ülke genelindeki camilerde dağıtılacağını söyledi.
Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliğince bastırılan Kur’an-ı Kerimlerin Sırbistan’daki 300’den fazla camiye Türk halkının hediyesi olarak dağıtılacağını ifade eden Yücel, dağıtıma manevi değeri yüksek olan Bayraklı Camisi’nden başladıklarını dile getirdi.
Türkiye’de belli başlı 30 tarikat ve onlara bağlı 400 kol bulunuyor. Sadece İstanbul’da açıktan faaliyet yürüten tekke sayısı 445. Ülke genelinde ise Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkari, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa’da ise cemaat ve tarikatlara ait 800’ün üzerinde faal medrese bulunuyor. Araştırmada ayrıca, İstanbul’da "apartman medresesi" olarak kullanılan yer sayısının bilinmediği belirtiliyor.
Ülkemizin Dini mabetlerin denetimi ve açık tutulması konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen iller de müftüler ve din görevlileri bulunmaktadır. Hıristiyanlıkta misyonerlerin yürüttüğü bu gibi görevleri son yıllar da ne yazık ki Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılması gerekirken bu gün Cemaatler tarafından yürütülür duruma getirilmiştir. bütün peygamberler bunun için geldi. Allah bütün peygamberleri 'Kullarımı uyandırın' diye göndermiştir. Yabancılara 3 dilde Kur'an-ı Kerim ve broşür bastırdık, kendilerine ulaşabilirsek hediye edeceğiz. Kur'an-ı Kerim'den ayrı kitaplar da bastırdık. Bize bunun uluslararası bir program olduğu söylendi ve güvenlik nedeniyle izin verilmedi. Geçen senelerde bizim ülkemizde İnciller dağıtıldı.