Özgür KARAKAYA
Köşe Yazarı
Özgür KARAKAYA
 

DEVLETÇİLİK

  Mustafa Kemal Atatürk’ün altı ilkesinden ekonomi ile ilgili olanıdır.  Girişimcilere ve özel teşebbüse   olumlu yaklaşır.      Yol göstericidir,  yön verir,  planlayıcıdır ve denetler.  Hayatın her alanını düzenleme  etkinliğidir.     Fırsat eşitliğinden yanadır.  Halkı sınıflara da ayırmaz. Kamunun ortak çıkarlarını ve ilerlemesini önemser.  Serbest rekabete karşı kamu yararını gözetir. Müdahalecidir, katı da değildir.     Özelleştirmeye de karşı çıkmaz. Antikapitalist de değildir.    Özel mülkiyette yer alır.  Grev ve lokavta yer  verilmez.     İyelik hakkını da saygılıdır.                 Kişisel çalışma ve üretimi temel almaktadır.       Özel girişimin yetki ve gücü dışında kalan ve örgütlenmeyi ve   gerçekleştirmeyi içine alır.   Özel sektörün yetersiz kaldığı yerde yatırımların bizzat devlet tarafından yapılmasını da ön görür.       Özel sektör işletmeleri ile devlet işletmelerini de dengeli kılmaktır. Birinin diğerini yok etmesine izin de verilmez.   Kamu ve özel kesimin kalkınma  da birlikte yer almasını savunur.  Lokomotif görevi görür.  Ekonomik yaşamı desteklemedir.          Yatırımcıya, üreticiye dağıtımcıya, yön vermedir. Ulusal bir ekonomiyi kurmanın da ilkesidir.    Devletin de  girişimci hale getirilmesi ve ekonomik hayatın içine girmesidir.  Ekonomik alanda doğrudan doğruya devletin müdahalesi de yer alır.          Ülkenin, bağımsızlığını korumak için de devletçi bir ekonomi yürütülmüştür.    Doğrudan doğruya emperyalizmin müdahalesine karşı kurulmuş bir savunma  ilkesidir.  Ülkenin sosyal politikasında izlenecek yol ve yöntemlerin belirlenmesi, ekonomik, sosyal ve kültür kalkınmanın da devlet eliyle  gerçekleştirilmesidir.           “Çağdaş Yurttaş” yetiştirme amacındadır.    Ülke olanaklarının kullanımında, işletilmesinde, kalkınmasında çağdaşlaşma da devletin ekonomik işlevini de yön vermiştir.            Sosyal güvenliğin sağlanmasını devletin görevi kabul eder.   Devletçilik ilkesinin benimsenmesinin  temel sebepleri: Halkın birikmiş sermayeden yoksun oluşu, kalifeye eleman eksikliği, girişimciliğin bulunmamasıdır.             Devletçilik ilkesi, en yoğun şekilde 1933-1939 yılları arasında uygulanmıştır.    Bu Türkiye’ nin ihtiyaçlarından doğan, ülkemize has bir sistemdir.  Deneyimle oluşmuş bir ilkedir.     Karma ekonomi modelidir.   Kapitalist ve Marksist modeller dışında bir ekonomik kalkınma yöntemi aramanın ve bunun gereğine inanmanın da ürünüdür.     Özgür Karakaya  ozgur694@hotmail.com     
Ekleme Tarihi: 18 Aralık 2024 - Çarşamba

DEVLETÇİLİK

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün altı ilkesinden ekonomi ile ilgili olanıdır.  Girişimcilere ve özel teşebbüse   olumlu yaklaşır.      Yol göstericidir,  yön verir,  planlayıcıdır ve denetler.  Hayatın her alanını düzenleme  etkinliğidir. 

  

Fırsat eşitliğinden yanadır.  Halkı sınıflara da ayırmaz. Kamunun ortak çıkarlarını ve ilerlemesini önemser.  Serbest rekabete karşı kamu yararını gözetir. Müdahalecidir, katı da değildir. 

  

Özelleştirmeye de karşı çıkmaz. Antikapitalist de değildir.    Özel mülkiyette yer alır.  Grev ve lokavta yer  verilmez.     İyelik hakkını da saygılıdır.                 Kişisel çalışma ve üretimi temel almaktadır.   

  

Özel girişimin yetki ve gücü dışında kalan ve örgütlenmeyi ve   gerçekleştirmeyi içine alır.   Özel sektörün yetersiz kaldığı yerde yatırımların bizzat devlet tarafından yapılmasını da ön görür.  

  

 Özel sektör işletmeleri ile devlet işletmelerini de dengeli kılmaktır. Birinin diğerini yok etmesine izin de verilmez.   Kamu ve özel kesimin kalkınma  da birlikte yer almasını savunur.  Lokomotif görevi görür.  Ekonomik yaşamı desteklemedir.   

  

  

Yatırımcıya, üreticiye dağıtımcıya, yön vermedir. Ulusal bir ekonomiyi kurmanın da ilkesidir.    Devletin de  girişimci hale getirilmesi ve ekonomik hayatın içine girmesidir.  Ekonomik alanda doğrudan doğruya devletin müdahalesi de yer alır. 

  

  

  Ülkenin, bağımsızlığını korumak için de devletçi bir ekonomi yürütülmüştür.    Doğrudan doğruya emperyalizmin müdahalesine karşı kurulmuş bir savunma  ilkesidir.  Ülkenin sosyal politikasında izlenecek yol ve yöntemlerin belirlenmesi, ekonomik, sosyal ve kültür kalkınmanın da devlet eliyle  gerçekleştirilmesidir. 

  

  

   “Çağdaş Yurttaş” yetiştirme amacındadır.    Ülke olanaklarının kullanımında, işletilmesinde, kalkınmasında çağdaşlaşma da devletin ekonomik işlevini de yön vermiştir.    

  

  

 Sosyal güvenliğin sağlanmasını devletin görevi kabul eder.   Devletçilik ilkesinin benimsenmesinin  temel sebepleri: Halkın birikmiş sermayeden yoksun oluşu, kalifeye eleman eksikliği, girişimciliğin bulunmamasıdır.     

  

  

 Devletçilik ilkesi, en yoğun şekilde 1933-1939 yılları arasında uygulanmıştır.    Bu Türkiye’ nin ihtiyaçlarından doğan, ülkemize has bir sistemdir.  Deneyimle oluşmuş bir ilkedir. 

  

Karma ekonomi modelidir.   Kapitalist ve Marksist modeller dışında bir ekonomik kalkınma yöntemi aramanın ve bunun gereğine inanmanın da ürünüdür. 

  

Özgür Karakaya 

ozgur694@hotmail.com 

 

 

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

20
Aralık
18
Aralık
03
Aralık
15
Kasım
25
Ekim
16
Ekim
03
Ekim
26
Eylül
20
Eylül
13
Eylül
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.