Bu güne kadar Burdur Beji yada mermeri olarak değerlendirilen Burdur’da mermer kaynaklardan elde edilen bilgilere göre büyük İskender’in milattan önce 333 yılındaki fethiyle başlayan ve Roma’nın beş önemli seramik üretim merkezinden biri olma özelliğine sahip Sagalassos’taki bir çok yapıya özellik ve hayat veren mermerin yine yöredeki mermer rezervlerinden temin edildiği günümüze kadar gelen ve bilim dünyası tarafından çözülen belgelerden anlaşılmaktadır
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesinde bulunan Sagalossos’ta yaklaşık 23 yıldır görev yapan mimar ve restorasyon uzmanı Semih Ercan 2010 yılında bitirilen Antoninler çeşmesinin restorasyonu sırasındaki birçok onursal sütunun kırılan yada tahrip edilen sütün başlıklarını birebir aynısının yapılmasında yine bizim ekibimiz tarafından yöre mermerleri kullanılmıştır. Açıkçası yörede bulunan antik kentlerin Bej mermer ile bezenen anıt ve lahitlerin yapıldığını söyleyebilirim. Günümüzde ise bölgenin lokomotifi olan mermercilik sektörü gelişmiş teknolojilerle başka alanlarda da kullanılabilir. Hatta inşaat sektörü bu alanda daha modern binaların yapılmasına yönelebilir.
Dünya mermer üretiminde yüzde 7 payı olan Türkiye mermer ihracatının yüzde 47’sini blok olarak yapıyor. 2010’da mermer işletmeleri arasında yaşanan kırıcı fiyat rekabetinin önlenmesi için blok mermer ihracatına fon koyma önerisi gündeme gelmiş, ancak sektörün tepkisiyle bu uygulamadan vazgeçilmiş. Anlayacağınız bizim mermerciler bindikleri dalı kesedursunlar Çin Türkiye’den ithal ettiği mermeri işleyerek ABD’ye ihraç ediyor. Demek ki Burdurlu sanayiciye mermeri blok olarak satmak yetiyor. Niye zahmet buyurup uğraşsın ki öte yandan mermer sanayi işletmelerine sorulduğunda ise ortaya bambaşka sorunlar çıkıyor. Mermeri işleyen kurumlar ise piyasa koşullarından kalifiye insan gücüne kadar birçok sorun ortaya çıktığı şeklinde yorumlara yol açmaktadır.
Burdur da incelemelerde bulunan Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı Hubei Ma Chenge Şehri Valisi Yao Yang ve beraberindeki mermer işletmecileri ve bazı bürokratlar, Burdur'da halen Çinlilerin işletmesinde olan bazı mermer ocaklarını ziyaret edip, incelemelerde bulundular. Çinlilerin özellikle mermer sektöründe dünyaya nam salmış Burdur Beji mermeri büyük ilgi gördüğünü söylediler
Antalya, Burdur ve Isparta'da faaliyet gösteren 100'e yakın mermer ocağı Çinli şirketlerin eline geçti. Çinli şirketlerin Türk mermer ocaklarını işletmesine karşı olduğunu “Batı Akdeniz Bölgesi'nde blok mermer üretimi yapan Türk firmaları Çinli firmaların eline geçmeye başladı, bundan çok rahatsızız” dedi.
Dünya gazetesine konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Satıcı, Çinlilerin eline geçen mermer ocaklarının Türkiye ve bölge için hem ekonomik hem de doğa açısından tehdit oluşturduğunu söyledi. Satıcı, Antalya, Burdur ve Isparta illerinde faaliyette bulunan 100'e yakın blok mermer ocağı işleten firmanın son 3-4 yıl içinde Çinli şirketler tarafından satın alındığını ifade etti.
‘Çevresel boyutu da var'
Çin'in mermerde çok büyük alıcı olduğunu “İhracatçılar Biriliği olarak bu duruma karşıyız. Bizim iki amacımız var. Birincisi mermeri işleyerek katma değer yaratmalıyız. İkincisi ise Çinli işletmelerin vergi boyutu ortaya çıkıyor. Vergi boyutu yanında da özellikle faaliyet alanı sona eren mermer ocaklarının durumu da muğlak kalıyor. Faaliyeti sona eren ocaklarda ağaçlandırma ve yeşillendirme ne olacak? Kapanan ocaklarda yeşillendirme ve ağaçlandırma yapılmıyor. Yani çevresel boyutu da var. Firmalardan duyarlı olmalarını bekliyoruz.”
Bütün bu sıkıntıların aşılarak Bej mermer üretiminde blok taş satma yerine işlenmiş ürünlerin dünya piyasasındaki yerine alması için teknolojik yenilenme ve bu konuda devlet desteğinin en kısa sürede üreticinin hizmetine sunulması gerektiği ilgili kurumlar tarafından çeşitli toplantılar ve platformlarda dile getirilmektedir. Ayrıca yörede mermer ocağı işletenler veya mamul ürünlerin iç ve dış piyasa koşullarında değerlendirilmesi için yeterli sermaye ve tenkit donanıma sahip bir işletme olmadıkları bilinmektedir. Olanların sayısının ise bir elin parmağından fazla olmadıkları da bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.