MUSTAFA ŞİMŞEK
Köşe Yazarı
MUSTAFA ŞİMŞEK
 

Cehaletin Tehlikeli Cüretkarlığı

“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.” Bu söz, üzerine düşünmeye değer. Hepimizin hayatında karşılaştığı şu garip durumu fark etmişsinizdir: En az bilgiye sahip olanlar, en yüksek özgüvene sahip olanlardır. Peki, bu nasıl mümkün oluyor? Bilim dünyası bu soruya yanıt verdi ve ortaya oldukça ilginç bir gerçek çıktı: Dunning-Kruger Sendromu. Cornell Üniversitesi’nde yapılan şaşırtıcı bir deney, insanların yetenekleriyle özgüvenleri arasındaki bu ters orantıyı ortaya koydu. Bir grup öğrenciye test yapıldı ve sonuçlar incelendiğinde oldukça ilginç bir durumla karşılaşıldı: Soruların yalnızca %10’una doğru yanıt verebilen öğrenciler, testin en başarılıları olduklarına inanıyorlardı. Hatta bazıları, iyi bir günlerinde başarı oranlarının %70’e çıkabileceğini düşünüyordu. Özgüvenleri hayret verici şekilde yüksekti! Ancak, testin %90’ını doğru yanıtlayan öğrenciler kendilerini abartmadılar; aksine, yanıtlarının yalnızca %70’inin doğru olduğunu sanıyorlardı. Yani, en yetkinler en mütevazı olanlardı! Bu çarpıcı sonuç, bir gerçeği gözler önüne serdi: Niteliksiz insanlar ne kadar niteliksiz olduklarını fark edemiyor. Daha da şaşırtıcı olan ise, bu niteliksizlikleri onları daha da cesur ve özgüvenli hale getiriyor. Gerçekten yetenekli insanlar ise tam tersine, mütevazılıkla geri duruyorlar. Bir an durup düşünün; etrafınızdaki insanlar gözünüzün önüne geliyor, değil mi? Kendini en çok öven, her işte “ben yaparım” diyen kişilerin aslında ne kadar yetersiz olduğunu fark etmişsinizdir. Bu kişiler, kendilerini öne atmaktan hiç çekinmezler. Hatta yapamayacakları işlere bile talip olurlar. Kifayetsiz muhterisler, tabiri caizse, her zaman daha hızlı yükselirler. Peki ya asıl yetenekli olanlar? Onlar sessizce işlerini yapar, mütevazı bir şekilde köşelerinde kalmayı tercih ederler. Dunning ve Kruger’in bu çalışmaları 2000 yılında Nobel yerine Ig Nobel ödülüne layık görüldü. Belki de bu, bilgi sahibi olmanın getirdiği bir ödül değil, cezaydı. Çünkü cahil cesaretiyle hareket edenler, çoğu zaman bilgili insanlardan daha hızlı ilerler. Bertrand Russell’ın sözünü hatırlayalım: “Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.” Bu satırları okurken aklınızdan birçok isim geçmiş olabilir. Hayret etmekte haklısınız. Ama unutmayın, fazlasıyla mütevazı olmak bazen bir tuzaktır. Siz de yeteneklerinize güvenin, yoksa bilginizle değil, sessizliğinizle geri planda kalabilirsiniz.
Ekleme Tarihi: 17 Eylül 2024 - Salı

Cehaletin Tehlikeli Cüretkarlığı

“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.” Bu söz, üzerine düşünmeye değer. Hepimizin hayatında karşılaştığı şu garip durumu fark etmişsinizdir: En az bilgiye sahip olanlar, en yüksek özgüvene sahip olanlardır. Peki, bu nasıl mümkün oluyor? Bilim dünyası bu soruya yanıt verdi ve ortaya oldukça ilginç bir gerçek çıktı: Dunning-Kruger Sendromu.

Cornell Üniversitesi’nde yapılan şaşırtıcı bir deney, insanların yetenekleriyle özgüvenleri arasındaki bu ters orantıyı ortaya koydu. Bir grup öğrenciye test yapıldı ve sonuçlar incelendiğinde oldukça ilginç bir durumla karşılaşıldı: Soruların yalnızca %10’una doğru yanıt verebilen öğrenciler, testin en başarılıları olduklarına inanıyorlardı.

Hatta bazıları, iyi bir günlerinde başarı oranlarının %70’e çıkabileceğini düşünüyordu. Özgüvenleri hayret verici şekilde yüksekti! Ancak, testin %90’ını doğru yanıtlayan öğrenciler kendilerini abartmadılar; aksine, yanıtlarının yalnızca %70’inin doğru olduğunu sanıyorlardı. Yani, en yetkinler en mütevazı olanlardı!

Bu çarpıcı sonuç, bir gerçeği gözler önüne serdi: Niteliksiz insanlar ne kadar niteliksiz olduklarını fark edemiyor. Daha da şaşırtıcı olan ise, bu niteliksizlikleri onları daha da cesur ve özgüvenli hale getiriyor. Gerçekten yetenekli insanlar ise tam tersine, mütevazılıkla geri duruyorlar.

Bir an durup düşünün; etrafınızdaki insanlar gözünüzün önüne geliyor, değil mi?

Kendini en çok öven, her işte “ben yaparım” diyen kişilerin aslında ne kadar yetersiz olduğunu fark etmişsinizdir.

Bu kişiler, kendilerini öne atmaktan hiç çekinmezler. Hatta yapamayacakları işlere bile talip olurlar. Kifayetsiz muhterisler, tabiri caizse, her zaman daha hızlı yükselirler. Peki ya asıl yetenekli olanlar?

Onlar sessizce işlerini yapar, mütevazı bir şekilde köşelerinde kalmayı tercih ederler.

Dunning ve Kruger’in bu çalışmaları 2000 yılında Nobel yerine Ig Nobel ödülüne layık görüldü.

Belki de bu, bilgi sahibi olmanın getirdiği bir ödül değil, cezaydı. Çünkü cahil cesaretiyle hareket edenler, çoğu zaman bilgili insanlardan daha hızlı ilerler. Bertrand Russell’ın sözünü hatırlayalım:

“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”

Bu satırları okurken aklınızdan birçok isim geçmiş olabilir. Hayret etmekte haklısınız. Ama unutmayın, fazlasıyla mütevazı olmak bazen bir tuzaktır. Siz de yeteneklerinize güvenin, yoksa bilginizle değil, sessizliğinizle geri planda kalabilirsiniz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.