Bayram AYGÜN
Köşe Yazarı
Bayram AYGÜN
 

BERBER HASAN,

Radyonun televizyonun, gazetenin olmadığı Osmanlı dönemlerinde toplumun haber alma kaynakları berberlerdi. Berberler söz yerinde ise eskilerin TRT’ si idiler. Yıl1890 mart ayının on üçü. Berber Hasan’ın elinde makas ve tarağı çalışırken ağzı da çalışıyordu. Tıraş koltuğuna kim oturursa otursun, habire konuşuyor. Tras ettiği müşterisinden bir kelime bile kapsa karı kar hani! Berber Hasan tıraş koltuğunda saçlarını kestiği müşterisi olan Isparta Sancağı Şadiye Medresesi Müderris’ i (Profesör) Seyyid Mustafa Hüseyin Hüsnü’nün tek tük saçlarını kısaltırken ha bire konuşuyor. Berber Hasan konuşmaya devam ediyor. “Hoca’ m Gelende (Gelendost) köyünde Veba salgınından 34 âdem telef olmuş dün. Avşar nahiyesinden 11 âdem ve hatun, Yenice (Yerce) köyün den beş âdem ve hatun, Avşar bucağı Mihail köyünden üç hatun. Pandemi (veba) salgınından Hak’ kın rahmetine kavuşmuşlar. Yarınımızı Tanrı (Allah) hayır etsin! Konya eyaleti Isparta Psidya Sancağı Büyük Şehir Isparta ve köylerinde, bucaklarında, nahiyelerinde dün geçen hafta itibariyle salgından 129 telef olmuş Hocam.” Müderris Hoca konuşmak istemiyor. Biliyor ki Berber Hasan’ın ağzından alacağı bir kelimeyi ileride on kelime olarak çoğaltacak. Onun için: “-Hayırlısı” demekle yetiniyor. 1860’lardan 1960 ‘lara kadar kara Ölüm adı verilen Covid Pandemi salgını Psidya Isparta’ sında yüz yıl içinde 28 bin insanımızı zamansız öbür dünyaya götürmüş. Tarihi süreçte irili ufaklı sayısız veba salgını meydana gelirken tıp tarihi listesine kesin olarak girmiş üç kıtalararası salgın (Pandemi) yer almakta. VI. yüzyılda yaşanan Roma Jüstinyen dönemi olarak bilinen salgın, 14. yüzyıldaki Kara Ölüm ve 1860’larda patlak verip 1890’larda şiddetlenen ve 1960’lara kadar etkileri süren Üçüncü Veba Salgını hep süreçte insanlarımız ın başından gitmemiş. Ülkemizde ve Avrupa’ da, dünya da binlerce insanımızı zamansız götürmüş. Çaresizlikten olacak; Isparta ve bölgesinde Berber Hasan gibileri ortaya bir laf atmışlar olmalı ki herkes kullanılmış yoğurt keselerini çaresizlikten maske olarak yüzlerine takmışlar. Söz konusu dönemde yaşanan salgınlarla mücadele özellikle alınan, dezenfeksiyon, maske, karantina, tedbirleri padişah fermanıyla alınmış. Zamanımızdan 160 yıl önce de vatandaşlar Padişah fermanını dinlememişler. Sonuçta Pandemi ’ den yüzlerce insanımız rahmetlik olmuş. Berber Hasan’ın bu defa berber koltuğunda bir profesör olmayan tek tük saçlarını keserken yine 160 yıl öncesindeki meslektaşı gibi konuşmasına devam ediyor. “- Hoca’m ensenizi düz mü yapalım. Gelendost’un Avşar köyünde 6 Pandemi hastası, Yenice köyünde iki kişi Pandemi’ den ölüm var. Yenice köyünden Isparta Şehir hastanesinde iki hasta yoğun bakımdaymış. Allah yarınlarımızı hayır etsin!” Profesör Hami Bey sağ eliyle burnuna gelen saç tanelerin kaşındırıyor olmalı ki; hızlıca onları yere indiriyor. Ve konuşuyor.”- İnsanımız devletin, emniyet birimlerimizin, sağlık çalışanları nın emir ve uyarılarına kulak asmıyorlar.” Berber Hasan söz alıyor:”-Hoca’m öyle! Ama Sağlık İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, Gelendost kaymakamlığı Köye Hizmet Götürme heyetinin de yanlışlıkları yok mu? Tıraş olan Profesör Hoca konuşmadan Berber Hasan’ın yüzüne “ne gibisinden” demeye gel en bir bakış yapar. Berber Hasan devam eder konuşmasına.”-Hoca’m Gelendost’un on bir köyünün onunda katı atık tesisi (kanalizasyon şebekesi) var. Ama sadece yenice köyünde yok! Köylüler evlerinin altına fosseptik kuyuları yapmışlar. Nedendir o kuyuların birçoğu dolmuş. Kimisi depremler den falan iç içe çökmüş. Yazın çeşitli türden sinekler. Isparta Şehir hastanesine her daim bu köyden gelenler eksik olmuyor. İl Genel Meclisinin saygıdeğer görevlilerinin kilit taşa, asfalt hizmeti yanında (geç kalınmış, ihmal edilmiş) bu işe de bir el atılsa olmaz mı? Katı atık şebekesi olmayan bu köyün derdine de bir çare neden aranmıyor? Hepsinden de önemlisi; İl Sağlık müdürlüğü halk sağlığı (Toplum sağlığı) bu işe neden eğilmez ki! Sağlık sorunu, uygarlık meselesi değil mi? Hadi Pandemi’ yi anladık. Bu konuda tüm Dünya hazırlıksızmış, onu biliyoruz. Ama neden kanalizasyon meselesi ciddiye alınmıyor görüntüsü veriliyor! Bu çağda bu görüntü dünya da son günlerde Lider Ülke konumuna gelmiş, kazanmış Türkiye’mize yakışıyor mu?  
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2020 - Çarşamba

BERBER HASAN,

Radyonun televizyonun, gazetenin olmadığı Osmanlı dönemlerinde toplumun haber alma kaynakları berberlerdi. Berberler söz yerinde ise eskilerin TRT’ si idiler.

Yıl1890 mart ayının on üçü. Berber Hasan’ın elinde makas ve tarağı çalışırken ağzı da çalışıyordu. Tıraş koltuğuna kim oturursa otursun, habire konuşuyor. Tras ettiği müşterisinden bir kelime bile kapsa karı kar hani!

Berber Hasan tıraş koltuğunda saçlarını kestiği müşterisi olan Isparta Sancağı Şadiye Medresesi Müderris’ i (Profesör) Seyyid Mustafa Hüseyin Hüsnü’nün tek tük saçlarını kısaltırken ha bire konuşuyor.

Berber Hasan konuşmaya devam ediyor. “Hoca’ m Gelende (Gelendost) köyünde Veba salgınından 34 âdem telef olmuş dün. Avşar nahiyesinden 11 âdem ve hatun, Yenice (Yerce) köyün den beş âdem ve hatun, Avşar bucağı Mihail köyünden üç hatun. Pandemi (veba) salgınından Hak’ kın rahmetine kavuşmuşlar. Yarınımızı Tanrı (Allah) hayır etsin! Konya eyaleti Isparta Psidya Sancağı Büyük Şehir Isparta ve köylerinde, bucaklarında, nahiyelerinde dün geçen hafta itibariyle salgından 129 telef olmuş Hocam.”

Müderris Hoca konuşmak istemiyor. Biliyor ki Berber Hasan’ın ağzından alacağı bir kelimeyi ileride on kelime olarak çoğaltacak. Onun için: “-Hayırlısı” demekle yetiniyor.

1860’lardan 1960 ‘lara kadar kara Ölüm adı verilen Covid Pandemi salgını Psidya Isparta’ sında yüz yıl içinde 28 bin insanımızı zamansız öbür dünyaya götürmüş.

Tarihi süreçte irili ufaklı sayısız veba salgını meydana gelirken tıp tarihi listesine kesin olarak girmiş üç kıtalararası salgın (Pandemi) yer almakta. VI. yüzyılda yaşanan Roma Jüstinyen dönemi olarak bilinen salgın, 14. yüzyıldaki Kara Ölüm ve 1860’larda patlak verip 1890’larda şiddetlenen ve 1960’lara kadar etkileri süren Üçüncü Veba Salgını hep süreçte insanlarımız ın başından gitmemiş. Ülkemizde ve Avrupa’ da, dünya da binlerce insanımızı zamansız götürmüş.

Çaresizlikten olacak; Isparta ve bölgesinde Berber Hasan gibileri ortaya bir laf atmışlar olmalı ki herkes kullanılmış yoğurt keselerini çaresizlikten maske olarak yüzlerine takmışlar.

Söz konusu dönemde yaşanan salgınlarla mücadele özellikle alınan, dezenfeksiyon, maske, karantina, tedbirleri padişah fermanıyla alınmış. Zamanımızdan 160 yıl önce de vatandaşlar Padişah fermanını dinlememişler. Sonuçta Pandemi ’ den yüzlerce insanımız rahmetlik olmuş.

Berber Hasan’ın bu defa berber koltuğunda bir profesör olmayan tek tük saçlarını keserken yine 160 yıl öncesindeki meslektaşı gibi konuşmasına devam ediyor.

“- Hoca’m ensenizi düz mü yapalım. Gelendost’un Avşar köyünde 6 Pandemi hastası, Yenice köyünde iki kişi Pandemi’ den ölüm var. Yenice köyünden Isparta Şehir hastanesinde iki hasta yoğun bakımdaymış. Allah yarınlarımızı hayır etsin!”

Profesör Hami Bey sağ eliyle burnuna gelen saç tanelerin kaşındırıyor olmalı ki; hızlıca onları yere indiriyor. Ve konuşuyor.”- İnsanımız devletin, emniyet birimlerimizin, sağlık çalışanları nın emir ve uyarılarına kulak asmıyorlar.”

Berber Hasan söz alıyor:”-Hoca’m öyle! Ama Sağlık İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, Gelendost kaymakamlığı Köye Hizmet Götürme heyetinin de yanlışlıkları yok mu?

Tıraş olan Profesör Hoca konuşmadan Berber Hasan’ın yüzüne “ne gibisinden” demeye gel en bir bakış yapar.

Berber Hasan devam eder konuşmasına.”-Hoca’m Gelendost’un on bir köyünün onunda katı atık tesisi (kanalizasyon şebekesi) var. Ama sadece yenice köyünde yok! Köylüler evlerinin altına fosseptik kuyuları yapmışlar. Nedendir o kuyuların birçoğu dolmuş. Kimisi depremler den falan iç içe çökmüş. Yazın çeşitli türden sinekler. Isparta Şehir hastanesine her daim bu köyden gelenler eksik olmuyor.

İl Genel Meclisinin saygıdeğer görevlilerinin kilit taşa, asfalt hizmeti yanında (geç kalınmış, ihmal edilmiş) bu işe de bir el atılsa olmaz mı? Katı atık şebekesi olmayan bu köyün derdine de bir çare neden aranmıyor?

Hepsinden de önemlisi; İl Sağlık müdürlüğü halk sağlığı (Toplum sağlığı) bu işe neden eğilmez ki! Sağlık sorunu, uygarlık meselesi değil mi?

Hadi Pandemi’ yi anladık. Bu konuda tüm Dünya hazırlıksızmış, onu biliyoruz. Ama neden kanalizasyon meselesi ciddiye alınmıyor görüntüsü veriliyor! Bu çağda bu görüntü dünya da son günlerde Lider Ülke konumuna gelmiş, kazanmış Türkiye’mize yakışıyor mu?

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.