Bugün günümüz de okumanın okutmanın adeta suç olduğu gibi bir takım sözler duymak beni rahatsız etmektedir. “Bir Japon atasözü vardır. İnsanlara balık yemeyi değil balık tutmayı öğret” der ama her nedense biz halen ortaöğretim, Lise ve hatta üniversitede ortaya koyduğumuz ne yazık ki tam olarak eğitim diyemiyoruz. Esasen istihdam konusunda talebi karşılamada güçsüz bir şekilde geleceğe fatura etmekle yetiniyoruz. Siyasilerimiz ise devletin her kalifiye de insana iş veremeyeceğinden dem vurmakta ama özel sektör kurumlarını güçlendirmeye gelince bankaları adres göstererek yatırım yapılmasını ifade ediyoruz.
Okumak bir insanı doldurur insanlarla konuşmak için hazırlar yazmak ise olgunlaştırır. Bu neden ile güçlü yasaların hakim olduğu, hatır ve gönülle iş bulma sorununun ortadan kalması gerekiyor açıkçası adama göre iş değil işi yapacak, işe ehil eleman gerekmektedir. Bugün bizim eğitim neyi ifade ediyor diye bir soru sorulsa birçok açıdan eleştirilecektir. Ortaöğretimden, üniversite dahil eğitimimiz de başarı düzeyi gelişmiş ülkelere göre seviyesi çok düşüktür. Yabancı dil nerede ise yok denecek düzeydedir. Önemli birkaç üniversiteden çıkan yetişmiş insan gücü yurt dışındaki istihdam kaynaklarına yönelmekte hatta bilim adamı düzeyinde birçok kişi ülkenin kaynaklarını başamak olarak kullandığı halde hayatını oralarda geçirmektedirler.
Burdur yıllarca döviz bedelli askerleri süreli olarak barındırdı. Bu insanların içinde akademisyen dahil birçok meslek mensubu bulunduğu halde en azından proje bazında faydalanılmadığı için Veni, Vidi, Vici “ Geldim, Gördüm,Yendim” Bu ünlü sözü jul sezar'ın bu tumceyi tokat yakinlarinda ki kazova ovasin da Persler ile girdiği ve kazandığı bir savaşta söylediği ifade edilmektedir. Burdur’a yunt dışı döviz bedelli gelen askerler de bu sözde olduğu gibi geldiler ve gittiler. Ülke ekonomisi ve Burdur ekonomisi bundan ne kazandı işte bu bile tartışılır bir durumdadır.
Yakında Ortaöğretim, Lise ve Üniversite düzeyinde tüm okullar açılacaktır. Birçok öğrenci eğitim için çeşitli kentlerde bulunan okullara gideceklerdir. İstisnalar belki kaideyi bozmaz özel sektöre ait birçok kurum ve kuruluş var, bunun yanında kurumsallaşmış sivil toplum kuruluşlarını da bu kurumları da değerlendirirsek Lise ve Üniversite eğitimi için gidecek çocuklarımıza çam sakızı ve çoban armağanı kabilinden katkı sağlanabilir. Geçtiğimiz günlerde Burdur Ticaret ve Sanayi Oda Meclis Üyesi bu güne kadar birçok öğrenciye “Burs karşılıksız ” verdik ama bu güne kadar bir tek öğrenci ailesi veya öğrenci bize gelerek teşekkür dahi etmedi bizde kaldırdık dedi üzüldüm.