Hani Anadolu da dillere pelesenk olmuş bir deyim vardır. “ Derdini Marko Paşaya anlat"diye kim bu makro paşa bu güne kadar belki kimse üzerinde durmadığı ya da bilgi dağarcığında böyle kişiye ait bilgisinin olmamasından dolayı merak etmemiş olabilir.
Son günlerde Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem sonrasında; bazı kuruluşlara bedel alarak çadır ve gıda maddesi üzerinden gündeme gelmiştir. 155 yıldır birçok doğal afette halkın ve yurtdışında meydana gelen doğal afetlerde yardım kuruluşu ve sağlık eğitiminde ise okulların açılmasına önderlik etmiş tarihi Osmanlı Devletine dayanmaktadır. Ne var ki son yıllarda siyaset erkinin değişim ve dönüşüm anlayışına kurban edilmiştir. Bir yardım kuruluşu yerine ticaret yapan bir şirket anlayışı ile yönetilmektedir.
11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti" adı ile Marko Paşa tarafından kurulmuş ve ilk başkanlığı da bu zat tarafından yapılmıştır. Kızılay, 1876 Osmanlı- Rus Savaşı'ndan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar geçen süre içinde, Türkiye'nin taraf olduğu tüm savaşlarda, cephe gerisinde kurduğu seyyar ve sabit hastaneler,hasta taşıma servisleri,donattığı hastane gemileri, yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılar aracılığıyla savaş alanında yaralanan ya da hastalanan on binlerce Mehmetçik'in dost ve düşman askerinin bakım ve tedavisine yardımcı olmuş, Türk olsun düşman olsun savaş esirlerine gereken insancıl yardımları yapmış; savaştan etkilenen sivil halkın bakımı ve korunması için çaba göstermiş; I Meşrutiyetin ilanından sonra İstanbul'da görülen büyük kolera salgınından bu yana yurdumuzda ortaya çıkan doğal afetlerde felaketzedelerin bakımını, barınağı ve beslenmelerini sağlamış, uluslararası yardım faaliyetlerine katılmış; hemşirelik eğitimi, ilkyardım ve kanla ilgili hizmetler alanında öncülük yapmış, korunmaya gereksinen pek çok vatandaşımıza gereken sosyal yardım ve hizmetleri sunmuştur.
Kızılay bu gün doğal afetlerde ortaya koyduğu faaliyetler ile değil ne acıdır ki ticari dehası ile gündeme gelmiştir. Başındaki güya Kızılay Genel Başkanı kendisini göreve getirenleri üstü kapalı tehdit etmektedir. Bazı hükümet yanlısı guruplar ise bu konuyu Kızılay Maden suyu veya Soda’sını halkın para ile aldığını gelirlerini çadır satarak da sağlayabileceğini savunmakta yani açıkçası suçun savunması ile kendilerini temize çıkarmak istemektedirler. Biz yaptık oldu anlayışını sürdürmek istemektedirler.