Türk toplumunun ilginç yönleri vardır. Bunlardan biri de tatlıyı sevdikleri gibi bu konuda acıyı da yanından eksik etmez hatta öyle zamanlar vardır ki dini günlerin arifesinde çeaşni olarak bu hasletlerini de unutmazlar. Örneğin bilhassa biberin en acısını kullanarak belli bir miktar ayranın içinde beklettikten sonra içerisinde bulunan acı biberleri çıkartıktan sonra bu ayranı ev ahalisinin acı seven insanları tüketirlermiş “ Yandım Çavuş Ayranı” denilirmiş
Kim yaptı veya kimler yaptırdı bütün bu faraziyeleri bir yana bırakarak ülkemizin ekonomisinin bu duruma, Tarım ve Hayvancılığımızın günümüz koşullarına gelip üke insanına acı reçetelerin dayatılması ülkemizin bu girdaptan ne kadar zaman da çıkacağını çözümlemek sanıyorum ülke yöneticileri ve insanının sorunları için çözüm yine kendi içinde olduğu gerçeğidir. İnsanımızın ekonomik sıkıntıları için iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye Byük Millet Meclisi’ne 600 Miletvekili çare ve çözüm üretmesinden geçmektedir.
Halkımızın önüne bir yıldan daha az bir zaman sonra yerel yöneticilerini seçmek için yine sandık konulacaktır. Ülke insanının doğruyu bulmak ve akılcı düşünerek doğruyu bulma çabası yerine siyesi partiler üzerinden futbol takımı tutar gibi bir üslup içinde uçuk kaçık projelere ve basiretsiz yöneticilere yol vermeleri onların yapamayacaklarınıbildikleri halde seçmeleri bizleri acı gerçek ile karşı karşıya da gelebilicekleri gerçeği unutulmamalıdır. Söz konusu ülkenin gerçeği olduğu gibi taahüt edilen projelerin ve verilen sözlerin temcit pilavı gibi önümüze geleceği olgusudur. Bu güne kadar yerel anlamda aday olanların bir çoğunun seçimlerin atmosferinde oradan buradan kopyalanmış uçuk kaçık plan ve projelerinin ise hayata geçmediği gerçeğidir.
Halkımızın kendisine acı reçete yazdırmaması için ülkenin, bölgenin ve ikametin bulunduğu ildeki geleceğinin şekilleneceği yatırımları iyi incelemesi önceliklerini takip etmesi gerekmektedir. Sözlerimin başında olduğu gibi “Yandım Çavuş” un ayranını birilerinin içirdiği günleri anımsıyacaklardır