Burdur Gazeteciler Cemiyeti ve Burdur Baro Başkanlığı birlikteliği ile düzenlenen seminer için gerçekten bir gazeteci olarak teşekkür ediyorum. Ancak gazetecilik mesleğini başka olgularla karıştırarak cemiyet başkanını geçerek müdahale etmesini de esefle kınıyorum. Hani bir söz vardır. “bir şey biliyorsan konuş alim sansınlar, bilmiyorsan seni olgun biri sansınlar” derler. Ama bizim insanımız daha bir şey olmadan kendisini bir şey sanma yanlışlığına düşmektedir.
Dünya da bütün gazetecilerin “Anayasa’sı” olarak kabul edilen bu kitapçıkta gerek mesleğin tanımı gerekse bir gazetecinin yapması gereken bütün bilgiler bulunmaktadır. Bu kitapçıkta ‘Gazeteciliğin’ tanımı ve tarifi şöyle yapılmaktadır. Düzenli bir şekilde, günlük yahut süreli bir yazılı, görüntülü, sesli elektronik veya dijital basın yayın organında kadrolu. Sözleşmeli. Ya da telif karşılığı, haber alma, haber işleme, iletme, veya görüş, fikir belirtme görevi üstlenen ve asıl işi ile başlıca geçim kaynağı bu olup, çalıştığı işletme ile ilgili yasalar karşısındaki konumu bu tanıma uygun olanlar gazetecidir. Bu tanımın dışındakiler ise sadece “Gasteci” olabilirler.
Gazetecinin sorumluluğu; Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklarından önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farklı olarak toplumsal bir nitelik taşır. Gazeteci açıkça kendi kurumu dışında görevi sırasında kimseden emir ve direktif alamaz bu yönde davranamaz.
Gazeteci, bir bilginin, haberin yayını yada yayınlanmaması karşılığı hiçbir maddi veya manevi şekil de avantajın peşinde olamaz. Gazeteci devlet başkanından milletvekiline iş adamından bürokratına kadar haber kaynağı da olarak da kabul edilen kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini bilir ve bunları gözeterek yürütür. Gazeteci mesleğini, reklamcılıkla, halkla ilişkilerle veya prorogandacılık ile karıştırmaz. İlan, reklam kaynaklarından herhangi bir telkin, tavsiye, alamaz maddi çıkar menfaat sağlayamaz bu yönde faaliyetlerden kaçınmalıdır.
Gazeteci, hangi konuda olursa olsun, elde ettiği bilgileri geniş biçimde yayın konusu yapmadan ise kendi yararına kullanamaz, mesleğini ne şekilde olursa olsun(yasaların ve yönetmeliklerin kendisine tanıdığı hakların dışında) ayrıcalıklar kazanmak amacı ile kullanamaz.
Gazeteci her ne amaçla olursa olsun, tehdit ve şantaj gibi yollara başvurmaz. Gazeteci bu şekilde baskılara da karşı koyar. Gazeteci her türlü baskıyı reddeder ve çalıştığı basın yayın organındaki yöneticileri dışında kimseden işiyle ilgili talimat veya telkin alamaz
GAZETECİ MUTLAKA KURUMU İLE SÖZLEŞME YAPMALIDIR
Son yıllarda bilhassa büyük çaptaki yayın kuruluşları olan gazeteler Anadolu’daki haber alma ve bu konuda çalışmalarını yürütmek için “Kaşeli Muhabir” ismi verdikleri kişiler kanalı ile işlerini yapmakta muhabir tabir edilen gazetecilere de bu şekilde ücret ödemektedirler. Gazetecinin sahada görevlerini yerine getirirken karşılaştığı hukuki sorunlarında ve hakkında açılan davalardan dolayı ortaya çıkan tazminat davalarında ise sorumluluk kabul etmemektedir. Kadrolu personel veya haberin altına imza atılmamış haberi yazanın belirsizliğinde ise gazete bu gibi sorumlulukları üstlenmektedir. Ayrıca bu konuda Anadolu’daki “Gazetecilik Cemiyetleri” yeterli parasal kaynaklara sahip olmadıkları için adli konularda avukat tahsis edememektedirler.