Burdur da gazetecilik mesleği yapan insanlar Türkiye genelinde yapılan gazetecilik mesleği ve meslek etik kurallarının dışında mesleğini yapmak zorunda mı? Çok yakın tarih de gazetecilerin whatsapp hattına bir talimat geldi. Burdur basın halkla ilişkiler müdürü valilik tarafından servis edilen haberlere mutlaka “Valilik” tarafından verildiğini ifade eden bir yorum eklenmesi istendi. Ülkemizin önemli ajansları ve gazeteleri de dahil bir çok kuruluşunda 20 yıla yakın gazeteci ve ajans muhabirliğim oldu. Gazetecilik yaptığım kurumların haricinde hiç kimsenin talimatı veya emri ile görevimi yerine getirmedim. Zaman oldu sevildiğim hatta taltif edildiğim günler olduğu gibi zaman oldu birilerinin hoşuna gitmeyen haberler için istenmeyen kişi oldum.
Ustalarımızın dediği gibi gazetecilik zor zanaat, gazetecinin hakları, halkın haber alma hakkının ve ifade özgürlüğünün, meslek ilkeleri ise doğru dürüst ve doğru iletişimin temelini oluşturur. İş bu halde bahsedildiği halde birileri sizlere emir ve talimat vermeye devam etmeyi seçmektedir ki gazetecinin görevi talimat almak değil meslek etik kuralları gereği kanunların kendisine tanıdığı hak ve sorumlulukları yerine getirmektir. Gazeteci yalnız çalıştığı gazete ve kurum yetkililerinin dışında kimseden emir ve talimat almaz başkasının dayatmalarına duyarlı davranamaz. Görevini engelleyen veya halkın haber alma ve doğruları öğrenme arına görevini yerine getirir.
Gazeteci haberinin kaynağı kim olursa olsun, kendisini yanıltma veya yönlendirme adına yapılan açıklamalar dışındaki haberin kaynağını da açıklamak zorunda veya belirtmek zorunda olmadığı gibi şiddetle bundan kaçı4nmalıdır. Gazeteci aldığı bilginin doğruluğunu araştırmak zorundadır. Bu nedenle whatsapp hattına gelen talimatı araştırmak amacı ile “Basın konseyi” nezdinde eski gazeteci dostlarım ile konuştum. Kesinlikle bu tür talimatlara uyulmaması gerektiğini hatta buna benzer talimatların dışında gazetecilere gönderdikleri haber metinlerinde “Valimiz” cümlesi için gazetecilere ısrar etmektedirler şeklinde hadiselere rastlandığını belirttiler. 30 yıllık gazeteciliğin nerelerinde eksik kaldığımı da bu şekilde öğrenmiş oldum. Gazetecilik öğrenilmez yapılır sözü bir kez daha burada karşıma çıktı. Bilgilerimi yenilemiş oldum.
Türkiye Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ve yıllarca birlikte aynı gazetelerde görev yaptığım sevgili meslektaşım ve dostum Mustafa Eşmen’e de beni aydınlattığı için teşekkür ediyorum. Bu vesile ile de genç meslektaşlarımın bilgisine sunuyorum. Makaleyi yazmamın nedeni hiç kimseyi şikayet etmek ve rahatsız etmek değildir. Benim amacım keyfiliğin ortadan kaldırılmasına kişiye özgü davranışlardan uzak durulması adınadır. Gazeteci doğruluğuna, tarafsızlığına ve nesnelliği açıkça belirtilmemiş olduğuna inanmadığı bir görüşü savunmaya veya meslek ilkelerine aykırı bir görev yapmaya zorlanmamalıdır.