Mustafa ARSLAN
Köşe Yazarı
Mustafa ARSLAN
 

CORONA VİRÜS DÜNYA İNSANINI KEVGİRE ÇEVİRDİ

Uzakdoğu ülkesi Çin ile başlayan yüz yılın baş belası coronavirüsü nerede ise dünyanın ağabeyliğine soyunan ülkelerini dize getirdi. Ülkeler arasında çıkabilecek çılgınlık sayılabilecek bir savaşın ötesine geçti. İnsan kayıpları bile bir savaştan daha fazla olduğu açıktır. İnsanlığın üstün teknolojileri nerede ise yetersiz kaldı akıl ve bilimin yok sayıldığı bütün faaliyetler doğal afetler karşısın da bir kez daha yenilmiştir. Elbette ki ulusları kendi ülkeleri içinde kendi koydukları yasalar ile yaşam sürmelidirler. Ama canlılar dünyasına gereken önemi göstermelidir Ama bütün bunları yaparken bizim ülkemizde olduğu gibi sanki belli yaş oranındaki insanımıza zarar verecekmiş ve onları bu virüsün taşıyıcı ve ölüm meleğinin ilk onları aramızdan alacakmış kaygısına kapılmak doğru gibi görünmemektedir. Elbette insan denen varlık nemelazımcı bir davranışın içinde olmadığı müddetçe hem kendisine hem de toplumuna gereken önemi verecek her türlü önlemini de zorlamalara zor kullanmaya gerek kalmadan alacaktır. Devlet vatandaşına karşı olması gereken onu ikna eden hatta yaşam koşullarını kolaylaştıran sorumluluk içinde olmalıdır. Ülkemiz ve milletimiz bu güne kadar Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet dönemi şartlarında nerede ise birçok badireler atlatmıştır. Bunların başında Avrupa ülkeleri “veba” ile boğuşurken ulusumuzun temizlik alışkanlığı nedeniyle böyle bir sorunu olmamıştır. Hatta hamam kültürünü Osmanlı kültürü olarak Avrupa ülkelerine taşıdıkları rivayet edilmektedir. Doğrudur veya değildir Avrupa ülkelerinde kadınlar parfüm kullandıkları için kullandıkları parfümün etkisinin geçmemesi için hafta da bir defa yıkanmayı alışkanlık haline getirdikleri bazı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Elbette insanlık bundan öncesinde olduğu gibi bu belayı atlatacaktır. Devletimizin ilgili kurumlarının siyasi hırs ve üstünlük kaygılarını bir yana bırakarak kurumları vasıtası ile hayırseverlerimizin kurum ve kuruluşlar tarafından kimsesizler ve ihtiyaç sahiplerine hayatiyet taşıyan ihtiyaçlarını karşılamalarının önüne set çekilmelidir. Kutsal olan yardımın kendisidir yardımı kimin hangi maksatla verdiği değildir. Onun için aklıselimin galip gelmesinden yanayım. Evet birçok kimse bana kızacaktır ama gazetecinin kalemi onun kutsalıdır. “hiçbir zaman kimseden yana yön değiştirmeyeceği gibi” aynı zamanda bize söylendiği gibi tükenmezdir biz böyle biliyoruz Ülkemiz ve insanları dünya insanları ile genci orta yaşlısı hatta ileri yaştaki insanlarımız can kayıpları vermeden atlatacaktır. Dönemin İstanbul’unda zenginlerden biri oğlunu evlendirir gelin arabası için kullandıkları araç ile şoförünü evinden Neyzen Teyfik’i almaya gönderirler. Şoför kapıyı öfkeli şekilde çalmaya başlayınca yarı uykulu bir şekilde kapıya çıkar şoför kendisini patronunun gönderdiğini iletip “neyini ve nısfiyesini almasını söyler. Neyzen hazırlıklarını tamamlayarak yola çıkarlar hızla yol alarak giden aracın süslü halinin farkına varan Neyzen şoföre seslenir evlat beni almak için böyle saltanat kayığı gibi süslü bir araç göndermelerine gerek yoktu der demez “şoför direksiyonda yan döner” ve bey amca bu araçla biraz önce gelin çıkardılar oradan seni almaya gönderdiler deyince dayanamaz “desene ki evlat bizi de S…… arasına soktular. Bana beni yaratandan başkası hiç kimse ömür verip süre ve yaş biçemez biçmeye de hakkı yok sanıyorum.    
Ekleme Tarihi: 01 Nisan 2020 - Çarşamba

CORONA VİRÜS DÜNYA İNSANINI KEVGİRE ÇEVİRDİ

Uzakdoğu ülkesi Çin ile başlayan yüz yılın baş belası coronavirüsü nerede ise dünyanın ağabeyliğine soyunan ülkelerini dize getirdi. Ülkeler arasında çıkabilecek çılgınlık sayılabilecek bir savaşın ötesine geçti. İnsan kayıpları bile bir savaştan daha fazla olduğu açıktır. İnsanlığın üstün teknolojileri nerede ise yetersiz kaldı akıl ve bilimin yok sayıldığı bütün faaliyetler doğal afetler karşısın da bir kez daha yenilmiştir. Elbette ki ulusları kendi ülkeleri içinde kendi koydukları yasalar ile yaşam sürmelidirler. Ama canlılar dünyasına gereken önemi göstermelidir

Ama bütün bunları yaparken bizim ülkemizde olduğu gibi sanki belli yaş oranındaki insanımıza zarar verecekmiş ve onları bu virüsün taşıyıcı ve ölüm meleğinin ilk onları aramızdan alacakmış kaygısına kapılmak doğru gibi görünmemektedir. Elbette insan denen varlık nemelazımcı bir davranışın içinde olmadığı müddetçe hem kendisine hem de toplumuna gereken önemi verecek her türlü önlemini de zorlamalara zor kullanmaya gerek kalmadan alacaktır. Devlet vatandaşına karşı olması gereken onu ikna eden hatta yaşam koşullarını kolaylaştıran sorumluluk içinde olmalıdır.

Ülkemiz ve milletimiz bu güne kadar Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet dönemi şartlarında nerede ise birçok badireler atlatmıştır. Bunların başında Avrupa ülkeleri “veba” ile boğuşurken ulusumuzun temizlik alışkanlığı nedeniyle böyle bir sorunu olmamıştır. Hatta hamam kültürünü Osmanlı kültürü olarak Avrupa ülkelerine taşıdıkları rivayet edilmektedir. Doğrudur veya değildir Avrupa ülkelerinde kadınlar parfüm kullandıkları için kullandıkları parfümün etkisinin geçmemesi için hafta da bir defa yıkanmayı alışkanlık haline getirdikleri bazı kayıtlardan anlaşılmaktadır.

Elbette insanlık bundan öncesinde olduğu gibi bu belayı atlatacaktır. Devletimizin ilgili kurumlarının siyasi hırs ve üstünlük kaygılarını bir yana bırakarak kurumları vasıtası ile hayırseverlerimizin kurum ve kuruluşlar tarafından kimsesizler ve ihtiyaç sahiplerine hayatiyet taşıyan ihtiyaçlarını karşılamalarının önüne set çekilmelidir. Kutsal olan yardımın kendisidir yardımı kimin hangi maksatla verdiği değildir. Onun için aklıselimin galip gelmesinden yanayım. Evet birçok kimse bana kızacaktır ama gazetecinin kalemi onun kutsalıdır. “hiçbir zaman kimseden yana yön değiştirmeyeceği gibi” aynı zamanda bize söylendiği gibi tükenmezdir biz böyle biliyoruz

Ülkemiz ve insanları dünya insanları ile genci orta yaşlısı hatta ileri yaştaki insanlarımız can kayıpları vermeden atlatacaktır. Dönemin İstanbul’unda zenginlerden biri oğlunu evlendirir gelin arabası için kullandıkları araç ile şoförünü evinden Neyzen Teyfik’i almaya gönderirler. Şoför kapıyı öfkeli şekilde çalmaya başlayınca yarı uykulu bir şekilde kapıya çıkar şoför kendisini patronunun gönderdiğini iletip “neyini ve nısfiyesini almasını söyler. Neyzen hazırlıklarını tamamlayarak yola çıkarlar hızla yol alarak giden aracın süslü halinin farkına varan Neyzen şoföre seslenir evlat beni almak için böyle saltanat kayığı gibi süslü bir araç göndermelerine gerek yoktu der demez “şoför direksiyonda yan döner” ve bey amca bu araçla biraz önce gelin çıkardılar oradan seni almaya gönderdiler deyince dayanamaz “desene ki evlat bizi de S…… arasına soktular. Bana beni yaratandan başkası hiç kimse ömür verip süre ve yaş biçemez biçmeye de hakkı yok sanıyorum.  

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.