Günümüzde gazeteci olmak, Gazetecilik yapmak gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Öte yandan birçok gazeteci meslektaşım gün geçmiyor ki işsini kaybetme korkusu ile birilerinin dediğini yapmak zorunda kalmaktadır. Her meslekte olduğu gibi gazetecilik içinde gerçek manada eğitim görmek gerekiyor. Geçmişte usta ve çırak ilişkisine bakıldığında kendini yetiştirmiş gazetecilik alanında belli kariyerlere gelmiş kişilerin deneyimlerini alan onların gazetecilik adına anlattıklarını kulak arkası etmeyen meslektaşlarım kendisine yönelen tehdit ve tehlikeler karşısında usta gazetecilerin kendilerine anlattıkları sayesinde tehlikeleri atlatmaktadırlar.
Bilhassa gerek korku gerekse görevini en iyi yapmak amirinin gözüne girmek için karşısına kim geldiğini hatta meslektaşı bile olsa gözü görmediğinin kanıtı geçtiğimiz günlerde bir toplumsal olay sırasında ise sivil genç bir polis meslektaşını göz altına alması toplumsal olaylardaki öfke patlamasının örneklerinden biri olarak ifade edilebilir. Öte yandan gazetecilere yönelik toplumsal olaylarda öfke patlaması yaşayan bir emniyet görevlisi kelepçe vurarak gözaltına alma gibi bir eyleme kalkabiliyor. Gazeteciden karşısına tepki geldiğinde hoyrat davranabiliyor. Burada gazetecinin kimliğini açıkça belirten bir pazubent veya bu konuda gazeteci olduğunu belirten bir yelek veya kask giymelidir.
Gazeteci konusu ne olursa olsun tüm olaylar hakkında objektif ve tarafsız bir şekilde halkı aydınlatmak, çeşitli konularda kamuoyunu bilinçlendirmek, siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle haberini donatmak, yöneticileri yeri geldiğinde eleştirmek ve uyarmak, içinde yaşadığı tüm insanlığın ortak sorunlarını ele almak ve paylaşmaktır. Bu saydığımız görevleri doğru ve tarafsız bir şekilde insanlara aktarmakta hiçbir kısıtlama getirilmeden, tamamen özgür olması gerekir. Ancak, bilgileri çarpıtıp, kamu huzurunu bozacak şekilde sansasyonel haberler yapıyorsa uyarılması gerekecektir.
Haberler bu kriterleri dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Bu haber unsurları dikkate alınmadığı zaman haberin içeriğinde hatalar olmuş olacak ve haber kişilerde yanıltıcı bir etkiye sahip olabilecektir. Bu fonksiyonları dikkate alınarak haberler oluşturulmalıdır, "ne de olsa basın özgürlüğümüz var " diye insanları yalan yanlış, önümüze gelen, sırf okunsun diye abartılı haberler yapmaya hakkımız yoktur. İşte özgürlüğümüz bu noktada sınırlanacaktır. Gazeteci hatta bazı konularda ister istemez taraf haline gelecektir. Siyasi ve ideolojik düşünce sistemi ne olursa olsun hiçbir toplumsal hadisede bunu açıkça belirtmemesi ve bu yönde davranışlar ortaya koymamalıdır. Çünkü haberini yapacağı veya haber materyali olan fotoğraf ve görüntüsünü çekeceği kitlenin anında tepkisini çekeceği gibi başka alanlarda gazetecilik yapmasını da riske edecektir.
Toplumun önemli bir kesimi ve gazetecilik mesleğine yeni başlayan saha deneyimi yetersiz meslektaşlarımız basın mesleğinin çokça dillendirilen basın özgürlüğünün bu günün koşullarında yürürlükteki yasalar ve basın etik kurallarına göre nerede başlayıp nerede bittiğini tam olarak kimse tarafından tarif edilememektedir. Zaten basının özgür olabilmesi için gelişmiş bir ülke, ileriye yönelik politikaların olması gerekir. Basın ve gazetecilik mesleğinde ayrıca tam bir kargaşa yaşanmaktadır. Birçok gazeteci meslektaşım işsizlik korkusu taşıdığı gibi birçok meslektaşım ise işsizlik nedeniyle basın mesleğinin dışında işlere yönelmiş ve ekonomik açıdan basın mesleğinin dışında işler yapmaktadır. Öte yandan birçok yaygın basın kuruluşu gazetelerinin ilave sayfalarını ve eklerini kaldırmakta teknolojinin kendilerini zorlamasının yanında baskı girdilerinin artması nedeniyle de bu sıkıntıları nedeniyle günden güne küçülmekte sayfalarını eksiltme ve personel çıkarmaktadır.
Türkiye’de yasaların basın meslek ilkelerine göre uygulanmaması basın özgürlüğü konusundaki eksikliklerin uygulanmasında sıkıntı yarattığı gibi bu yapılanma şu ana kadar söz konusu olmamıştır. Türkiye, gelişmekte olan bir ülkedir, bunun için ileri bir demokrasi bu topraklara uğramamıştır. Yani diyeceğim o ki ülke de basın özgürlüğü hep yerlerdeydi.