MUSTAFA ŞİMŞEK
Köşe Yazarı
MUSTAFA ŞİMŞEK
 

Eyvallah

Acılar insanı daha güçlü kılar dediler, ama güçlü olmak bazen seni yalnız bırakır. Her şeyin bir bedeli vardı, ne yazık ki hiç kimse bunu önceden söylemedi. Ya da belki söylediler, ama anlamadık, dinlemedik. Çünkü biz her şeye, her acıya, her insana "eyvallah" demeye başlamıştık. Bir tür anlaşma gibiydi bu, bir tür kabulleniş. Gidene "eyvallah" dedik... Ve o gitti, tek tek terk etti bizi. Ne kadar çok kişi oldu, farkında bile olmadık. Birer birer kaybolan dostlar, ayrılan sevgililer, terk eden umutlar. Her birinin arkasından söylenen tek kelime: "Eyvallah." Yorana "eyvallah" dedik... Bir noktada yorulduk, her şeye rağmen ayakta kalmaya çalıştık. Ama yorulduk, her şey bir yük olmaya başladı. Geceleri uykusuz, gündüzleri yorgun. Yine de susarak, her şeye "eyvallah" dedik. Herkes kendi yoluna, biz kendi yolumuza... Ama içimizde bir şey kırılmaya başladı, ne olduğunu tam olarak anlayamadık. Kırana "eyvallah" dedik... Kimseye kırılmadık, kimseyi kırmadık. Ama bir yerlerde kırılan bir şeyler vardı. Kendimizi susturduk, susmanın daha iyi olduğunu düşündük. Hangi sözün üstüne çıkabileceğimizi, hangi hareketin daha iyi olacağını... Sonunda sadece başımızı eğip, her kırıklığa "eyvallah" dedik. Ama hiç kimse, bizim içimizdeki kırıkları göremezdi. Yerden yere vurana "eyvallah" dedik... İnsanlar bizi kırarken, haksızlık ederken, aşağı çekerken "eyvallah" dedik. Ne çok alttan aldık her sözü, ne çok tahammül ettik. Bir zaman sonra alttan almak bir alışkanlık haline geldi. Her hakarete, her küçümsemeye, her değersizleştirmeye karşı "eyvallah" dedik. Güçlü olalım derken, birden suçlu olduk. Belki de hiç "eyvallah" dememeliydik, belki de tepki vermeliydik. Ama biz hep sessiz kaldık. Göz ardı edildik, ne çok kez... Bazen hissettim, bazen de hissedemedim. Hiç kimse bizi fark etmedi. Hiç kimse, biz de en derin yaralarımızla hayatta kalmaya çalışırken, bir gün onlara karşı duracağımızı düşünmedi. Ve sonunda, o sessizlikle birlikte "eyvallah" dedik. Kimseyi değiştiremedik, kendimizi bile... Velhasılkelam, hüzne hüküm giydik... Zamanla suratlarımızda bir maske oluştu, ama içinde hüzün vardı. İçimizdeki hüzün, zamanla yüzümüze de yansıdı. Gözlerimizde, belki de kimseye anlatamadığımız o derin acıyı taşıdık. Ama kimse anlamadı. Sadece başımızı salladık, her "eyvallah"ın ardında bir parça daha kırıldık. Suratlarımızla beraber, yüreklerimizi de idam ettik... Ve fark ettik ki, bazen güçlü olmak insanın kendisine zarar verir. Ne kadar çok alttan aldık, ne kadar çok katlandık. Ama sonunda kendi içimizde öldük. Biz kendimize yazık ettik, çünkü her "eyvallah" dediğimizde, biraz daha kaybolduk. Ve bir gün, gerçekten kaybolduk. Ama belki de kaybolan biz değiliz... Belki de kaybolan, o "eyvallah"lar. Ve işte tam o anda, en karanlık anımızda, bir ses duyduk. Derinden gelen bir ses… "Eyvallah" dediğimiz her şey, bizi sırtımızdan itip, kenara itmişti. Ama bu ses, içimizdeki son kalan umudu uyandırıyordu. Gerçekten kaybolan biz değiliz, dedik kendi kendimize. Eyvallah demek, sadece bir kabullenişti, ama artık değişme zamanıydı. Çünkü kaybolan "eyvallah"lar, bize hiç hatırlamadığımız gücü geri getirebilirdi. Bir adım attık, sonra bir adım daha… Yavaşça, yavaşça, kendimize doğru yürümeye başladık. O "eyvallah"lar, artık arkamızda kalıyordu. Suratlarımızdaki maskeyi bir kenara koyduk, yüreklerimizdeki yükü de. Kırıkları tamir etmeye başladık, belki de ilk kez kendi içimize dönüp, kendimizi dinleyerek. Ve fark ettik ki, aslında en büyük değişimi yapmak için "eyvallah" demek gerekmişti. Gidene, yorulana, kırana ve yerden yere vurana "eyvallah" dedik. Ama artık kendimize "merhaba" diyoruz. Çünkü bir zamanlar kaybolan biz değiliz, kaybolan "eyvallah"lar... Ve sonunda, gerçekten bulduğumuz şey: Kendimizdi. Mustafa ŞİMŞEK
Ekleme Tarihi: 31 Aralık 2024 - Salı

Eyvallah

Acılar insanı daha güçlü kılar dediler, ama güçlü olmak bazen seni yalnız bırakır. Her şeyin bir bedeli vardı, ne yazık ki hiç kimse bunu önceden söylemedi. Ya da belki söylediler, ama anlamadık, dinlemedik. Çünkü biz her şeye, her acıya, her insana "eyvallah" demeye başlamıştık. Bir tür anlaşma gibiydi bu, bir tür kabulleniş.

Gidene "eyvallah" dedik... Ve o gitti, tek tek terk etti bizi. Ne kadar çok kişi oldu, farkında bile olmadık. Birer birer kaybolan dostlar, ayrılan sevgililer, terk eden umutlar. Her birinin arkasından söylenen tek kelime: "Eyvallah."

Yorana "eyvallah" dedik... Bir noktada yorulduk, her şeye rağmen ayakta kalmaya çalıştık. Ama yorulduk, her şey bir yük olmaya başladı. Geceleri uykusuz, gündüzleri yorgun. Yine de susarak, her şeye "eyvallah" dedik. Herkes kendi yoluna, biz kendi yolumuza... Ama içimizde bir şey kırılmaya başladı, ne olduğunu tam olarak anlayamadık.

Kırana "eyvallah" dedik... Kimseye kırılmadık, kimseyi kırmadık. Ama bir yerlerde kırılan bir şeyler vardı. Kendimizi susturduk, susmanın daha iyi olduğunu düşündük. Hangi sözün üstüne çıkabileceğimizi, hangi hareketin daha iyi olacağını... Sonunda sadece başımızı eğip, her kırıklığa "eyvallah" dedik. Ama hiç kimse, bizim içimizdeki kırıkları göremezdi.

Yerden yere vurana "eyvallah" dedik... İnsanlar bizi kırarken, haksızlık ederken, aşağı çekerken "eyvallah" dedik. Ne çok alttan aldık her sözü, ne çok tahammül ettik. Bir zaman sonra alttan almak bir alışkanlık haline geldi. Her hakarete, her küçümsemeye, her değersizleştirmeye karşı "eyvallah" dedik. Güçlü olalım derken, birden suçlu olduk. Belki de hiç "eyvallah" dememeliydik, belki de tepki vermeliydik. Ama biz hep sessiz kaldık.

Göz ardı edildik, ne çok kez... Bazen hissettim, bazen de hissedemedim. Hiç kimse bizi fark etmedi. Hiç kimse, biz de en derin yaralarımızla hayatta kalmaya çalışırken, bir gün onlara karşı duracağımızı düşünmedi. Ve sonunda, o sessizlikle birlikte "eyvallah" dedik. Kimseyi değiştiremedik, kendimizi bile...

Velhasılkelam, hüzne hüküm giydik... Zamanla suratlarımızda bir maske oluştu, ama içinde hüzün vardı. İçimizdeki hüzün, zamanla yüzümüze de yansıdı. Gözlerimizde, belki de kimseye anlatamadığımız o derin acıyı taşıdık. Ama kimse anlamadı. Sadece başımızı salladık, her "eyvallah"ın ardında bir parça daha kırıldık.

Suratlarımızla beraber, yüreklerimizi de idam ettik... Ve fark ettik ki, bazen güçlü olmak insanın kendisine zarar verir. Ne kadar çok alttan aldık, ne kadar çok katlandık. Ama sonunda kendi içimizde öldük. Biz kendimize yazık ettik, çünkü her "eyvallah" dediğimizde, biraz daha kaybolduk. Ve bir gün, gerçekten kaybolduk.

Ama belki de kaybolan biz değiliz... Belki de kaybolan, o "eyvallah"lar.

Ve işte tam o anda, en karanlık anımızda, bir ses duyduk. Derinden gelen bir ses… "Eyvallah" dediğimiz her şey, bizi sırtımızdan itip, kenara itmişti. Ama bu ses, içimizdeki son kalan umudu uyandırıyordu. Gerçekten kaybolan biz değiliz, dedik kendi kendimize. Eyvallah demek, sadece bir kabullenişti, ama artık değişme zamanıydı. Çünkü kaybolan "eyvallah"lar, bize hiç hatırlamadığımız gücü geri getirebilirdi.

Bir adım attık, sonra bir adım daha… Yavaşça, yavaşça, kendimize doğru yürümeye başladık. O "eyvallah"lar, artık arkamızda kalıyordu. Suratlarımızdaki maskeyi bir kenara koyduk, yüreklerimizdeki yükü de. Kırıkları tamir etmeye başladık, belki de ilk kez kendi içimize dönüp, kendimizi dinleyerek. Ve fark ettik ki, aslında en büyük değişimi yapmak için "eyvallah" demek gerekmişti.

Gidene, yorulana, kırana ve yerden yere vurana "eyvallah" dedik. Ama artık kendimize "merhaba" diyoruz. Çünkü bir zamanlar kaybolan biz değiliz, kaybolan "eyvallah"lar... Ve sonunda, gerçekten bulduğumuz şey: Kendimizdi.

Mustafa ŞİMŞEK

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Burdur arıcılık
(31.12.2024 17:43 - #252)
Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ahmet Fındık
(31.12.2024 18:46 - #253)
Herşeye eyvallah demek devamlı kaybetmek demektir
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve burdurilkadim.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.