(Ispartalı Rum Torunlarla Kurulan Sevgi Köprüsü)
Geçtiğimiz hafta Atina’da bulunan Nea Lonia Isparta Rumları Kulübü (Derneği) üyelerinden torunları şehrimize gelmişlerdi. Gelen turistlerin tamamı Ispartalı ve Burdurlu Rumların torunları.. Bir zamanlar Isparta’nın ticaretini, sanatını hatta Osmanlı bütçesini güçlendiren adaletli vergisini yüklenmişlerdi. Afyon sakızı, gül yağı, deri, geven otu, halı ihracatını omuzlayanlardan Rumların torunlarından bahsediyorum.
Türkiye’mizdeki belediyelerin örnek aldığı, insan sevgisi, düzgün iletişimiyle tanınan, Başkan Başdeğirmen’ i tebrik için gelmişler. Evladiyelik Başkan Şükrü Başdeğirmen’ in restorasyon projelerinden birisi olan, Rum atalarından kalma “Baniya (Meryem Ana) Kilisesi Koku Atölyesi’ni görmek için de gezi düzenlemişler. Isparta basınını günü gününe Ispartalı, Burdurlu Rumların da takip ettiklerini geçmiş yazılarımda yazmıştım.
***
“HARİKA VATANLARA” adlı bir gezi düzenlerler. Aynı zamanda atalarının alışveriş yaptıkları, bir zamanlar sahibi oldukları Üzüm Çarşısı’nın da yeni halini görme merakları içlerinde varmış. Osmanlı yurttaşı olan atalarının ruhlarının uçuştuğu, kemiklerinin bulunduğu güller diyarını, eski memleketlerini görmek istemişler. Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen tarafından restore edilen; atalarının elleriyle inşa edilen evleri, dükkânların yeni restore edilmiş halini görme merakları sarmış kalplerini..
Akademisyen Yazar/ Gazeteci dostum Stavros P Kaplanoglou (Baba tarafından Ispartalı) misafirler gelmeden bir-iki gün önce Atina' daki N. Lonia Spartalıları Kulübü’nden bir grup Ispartalı torunların geleceğini bildirmişlerdi.
Isparta İl Kültür ve Turizm Müdürü Vural Oğuzlar Beyefendi, geçen hafta şehrimize gelen Ispartalı Rum Torunları (Kulübü) Derneği üyelerinin şehrimize vardıklarını duyar duymaz, İl Müdürlüğü personelinden Mütercim Sayın Aynur Erginekin Hanımefendi başkanlığında bir grup görevliyi misafirlerin konakladığı otele gönderir.
Gelen misafirlere Valilik ve Ispartalılar, Turizm Müdürlüğü adına: “gül şehri atalarının eski memleketine hoş geldiniz” denilir. Genel ihtiyaçları sorulur, tespit edilir.
***
Ispartalı Rum torunları, topluca Belediye’mizi ziyarette bulunurlar. Başkan Şükrü Başdeğirmen ’in ISPARTA’ mız için yepyeni projelerin inşası, finansman temini için birkaç Bakanımızla görüşme çağrıları nedeniyle Ankara’da olduklarını öğrenen Ispartalı Rum torunları çok üzülürler.
Yine aynı amaçla “Baniya (Meryem Ana) Kilisesi Koku Atölyesi’ni ve diğer yerleri görmek için, bu defa yine Osmanlı Ispartası’nın Rum iş insanı torunlarından oluşan, (kalburüstü) bir grubun daha şehrimize geleceğini öğrendik.
Belediyemize gelerek ziyarette bulunan Osmanlı’nın Ispartalı Rum torunlarını Belediye Meclis toplantı salonunda Başkan Başdeğirmen adına Başkan Vekili Uğur Büyükçulcu karşılar. Atina Nea Lonia bölgesinde Osmanlı Dönemi Isparta’sını anlatan çok zengin bir müzenin ve derneğin Isparta gülü amblemli bir flama- bayrağını Başkan Başdeğirmen adına Başkan Vekili Uğur Büyükçulcu teslim alır.
“Osmanlı Yayalarımızın (nene), babışlarımızın (büyükbaba) soludukları havayı gül kokulu, gül yüzlü Ispartalılarla birlikte (anlık da olsa) soludukları havayı solumaya geldik. Çok mutlu olduk. Belediye şehrinin başkanı Başdeğirmen güzel eserler yapıyor. İlgilerinden dolayı Valilik İl Kültür ve Turizm Müdürü Vural Oğuzlar Beye ve çalışanlarına çok teşekkür ediyoruz”.
Başkan Başdeğirmen ve belediyemiz adına Osmanlı Isparta’sının torunlarının üyesi oldukları Nea Lonia’ da bulunan Ispartalı Rum Derneği’nin sembolü Flama- Bayrağı Başkan yardımcımız Uğur Büyükçulcu Beye teslim eden bir papaz torunu. Başkan Başdeğirmen’ in, Koku Atölyesi haline getirdikleri Baniya (Meryem Ana) Kilisesi’nin son papazının torunudur. Atina Belediyeler Birliği Başkanı ve Ispartalı Rumlar Derneği Başkanı Loukas Christodouloun (Kristooğlu) adına derneğin flamasını sunar.
İki komşu ülkenin insanlarının temsilcileri bir zamanlar birlikte yaşayıp ürettikleri Isparta’da, Isparta halkı adına, Belediye Başkanı adına Başkan Vekili Uğur Büyükçulcu ve Rum torunu insanlarımızın yeni bir barış köprüsü kurduklarını söyleyebilirim.
***
Unutmadan söylemeliyim: Rum torunların Osmanlı Isparta’sında olduğu gibi hepsi varlıklı insanlar. Ancak yüzyıldır Yunan Devletinin, yerli halkının yanında hala ikinci sınıf insanlar konumundalar. Oysaki: Anadolulu torun Rumların çalışkanlık ve üretkenlikleriyle, Yunan ekonomisine katkıları göz ardı edilemez.
Ayrımcılık yapmıyorum, gerçeği nasıl anlatayım! Isparta’dan, Burdur’dan, Anadolu’dan giden hala: “Türk kökenli mi, Roma medeniyeti kökenli yoksa Bizans kökenli mi” oldukları tarihçilerce çözülemeyen insanlar şimdi Yunanistan’da Türk gibi yaşamaktalar.
Hatta kısmen Ispartalı Müslüman gibi yaşamaktalar. Bu insanlar yüz yıldır Yunan halkı ve devletince içten içe horlanmaktalar!
Osmanlı Isparta’sının Rumları, Isparta’da Cuma günleri Müslüman ibadethanesinde, Pazar günleri ise aynı insanlar kiliselerinde yer alırlardı. Amaçları, ortak noktaları olan Allah sevgisini, Hz. Muhammed ve Hz. İsa’ya inananlar arasında yaymak, birlikteliği, sevgiyi dik tutmaktı.
Defalarca gidip geldiğim, misafirleri olduğum Isparta-Burdur Rumlarının evlerinde Isparta halı modelleri, gül heykelcikleri, vazolarında Isparta Gül’ü motifleri,; çocuklarının ikinci adlarının veya soyadlarının sonuna Isparta-Burdur kaynaklı isimler koyduklarını söylemeliyim. Osmanlı’dan sürüp gelen atalarımızın Isparta ve Burdur- da birliktelik ve sevgi yelpazesini günümüzde de sürdürebilmenin yollarını aramak her birimizin vazifesi olmalıdır. Bunu Hz. Muhammed adına, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk adına sağlamalıyız. Araştırma: Bayram AYGÜN.2024 Isparta