Dünyanın sonuna hazırlık mı?
Başlığa baktığımızda aklımıza bu sorunun gelmesi gayet olası bir durum fakat hem öyle hem değil bahsettiğimiz ambarın tam adı: Svalbard Küresel Tohum Deposu. Norveç’in Svalbard adasında bulunan bu ambarın asıl amacı ; İklim değişikliği yada olası bir nükleer felaket gibi durumlarda dünyada bulunan tüm tohumların bir yedeğini burada koruma altına alınmasıdır.
Kuzey kutbuna 1300 km mesafede bulunan bu ambar ilk kez 2008 yılında açıldı. Svalbard’daki bir buzul dağın eski bir kömür madenine inşa edilmiş. Girişi 4 tane çelik kapıdan mevcut . Uzunluğu 27 metre, genişliği 10 metre ve yüksekliği de 6 metreden oluşan 3 tane depo bulunmaktadır.
Ambarın 2.25 milyar tohumu barındıracak kapasitesi mevcut ve içerdeki iklim koşulu da uydularla bağlantılı elektronik vericilerle kontrol altında tutuluyor. Ambar gerek konumu gerekse özellikleri sayesinde elektrik kesilse bile yada herhangi bir saldırıya maruz kalsa da içindeki tohumlar yüzlerce yıl saklanabilecek şekilde inşa edilmiş. Örneğin bezelye tohumunun burada tam 10 bin yıl dayanabileceği ön görülüyor.
Şuan ambarda 5 binden fazla tür ve 4 milyondan fazla tohum var. Kapasitesi gün geçtikçe artan bu ambarın dünyanın her herinden halen tohumlar toplanmaktadır bunlar arasında Türkiye de var en büyük katkıyı ise ABD sağladı özellikle Kızılderelilere ait bazı bitki türlerini burada koruma altına altı.
Kıyamet Ambarının asıl amacının bitkileri koruma altına alması olsa da bu ambarda kitaplarda depolanacakmış. NRK nin haberine göre dünyanın çok değerli kitapları bu ambarda dijital film ortamına aktarılarak nükleer savaşlardan ya da büyük afetlerden korunması hedefleniyor. Hatta ambarda ilk olarak Dünya Arktik Arşivi açıldı ve buraya Brezilya, Meksika ve Norveç’ten eserler getirilip kopyaları depolandı.
Sonuç olarak tüm bu yazılanlardan anladığımız Nuh’un Gemisi nin modern halini yapmaya çalışmışlar. Eminim bu fikri edindiklerinde de Nuh’un Gemisini referans almışlardır fakat bunu tabi ki kanıtlayamam. “Hayat her şeyi deneyimleyecek kadar uzun değildir bazı şeyleri başka insanlardan öğrenmeliyiz” felsefesiyle hareket eden bir Batı dünyası var karşımızda ve tarih boyunca batının yükselişine bu şekilde şahit olduk. Biz Asyalıların en büyük eksiği bu olsa gerek hatalardan ders almamak , geleceğe karşı önlem almamak, hiçbir şeyi kafaya takmamak