Gazetecilerin son yıllarda soru sormasına alınan veya kızanların sayısı gün geçmiyor ki tıpkı grafikler gibi artıyor yada azalıyor. Bazı siyasetçiler bunu kendilerine karşı kasıtlı olarak sorulduğunu sanarak öfke kontrolü konusunda zorlanmaktadır. Ancak bizlerin çoğunluğunda bu gibi siyasi veya ideolojik düşünce sisteminin olmadığını öfke ile bunu ortaya koyanların bedelini de kendilerinin ödeyeceğini bildiklerini sanıyorum. Gazeteci veya gazetelerin her zaman meslek etiği kurallarını göz ardı etmemeleri içinde meslek kurallarını iyi bilmeleri gerektiğine inananlardanım.
Buna bir örnek verilmesi gerekiyorsa, 27 yıllık gazetecilik hayatında bu konuda önemli saydığım örnek; Muğla ili Datça İlçesinde yerel bir gazete çıkartan aynı zamanda DHA muhabirliği de yapan Sinan Kara, ismindeki arkadaşımız İlçe Kaymakamının açıklaması gibi göstererek “Köpekler Plaja” giremez diye bir başlık atmış aynı haberi gazetesinde yazdığı gibi “Doğan Haberi’ne de göndermiş elbette böyle bir başlık ile İlçe Kaymakamı söylerde haber olmaz mı Milliyet gazetesi bunu haber olarak değerlendirmiş.
Sonradan habere konu olan metin mahkemelik oldu. Sinan Kara’yı İlçe Kaymakamı ise mahkemeye vererek hakkında dava açtı. Onun da ötesinde “Basın Konseyi” haberi ve haberi yazan yerel gazete sahibi Sinan Kara’yı incelemeye aldı. Sonunda Sinan Kara’yı suçlu bulduğu için gazetesini yetkilerine dayanarak kapattırdı. Arkasından ikinci cezası Adalet tarafından verildi ve tutuklandı. Sanıyorum bir müddet içeride kalarak cezasını çekti. Elbette gazetecilik diğer meslekler gibi en eski meslekler arasındadır.
Bugün bunu ister ideolojik korku isterseniz benim politik anlayışıma uymuyor diye bir gazetecinin sorduğu soru hiç kimse tarafından istemsiz hareket olarak algılanmamalı olması gerektiği şekilde değerlendirilmelidir. Gazetecilik geçmişte olduğu gibi bugün de haberin kaynağı ile kamuoyu arasında bilgi aktarma köprüsü görevini üstlenmesi için yapılan bir meslektir. Bir toplantıdan veya kurumdan topluma aktarılacak bilgileri çarpıtarak yada anlaşılmayacak hale getirmek gazetecinin temel görevi değildir. Tıpkı bir doktor ettiği yemin gereği hastasını tedavi etmesi gerektiğinin bilincinde ise bunu aynı duyarlılıkla gazeteci meslek bilinciyle haberi doğru olarak halka ulaştırmalıdır.
Evet yarın 10 Ocak çalışan gazeteciler günü bu gün bilinen şekliyle gazetecilerin halkı tarafından teşvik ve taltif edildiği sayılı günlerdendir. Hiçbir meslektaşımın görevinin bilincini unutarak meslek sarhoşluğu yapacağını sanmıyorum. Ama biz gazeteci büyük olarak bizden sonrasında bu mesleği yapacak arkadaşlarımıza bilgi eksikliği sorumsuz gazetecilik anlayışı ile meslek bilincinin dışına çıkmasını tavsiye edemeyiz. 10 Ocak da halen sahada olan gazeteci dostlarımıza başarılar dilerken ebediyete intikal etmiş bu mesleğin bu günlere gelmesinde emeği olan büyüklerimize minnet duygularıyla bize verdikleri aydınlatıcı bilgilerden dolayı teşekkür ederiz.