Ermeni meselesi birkaç gündür gündemi meşgul ettiği için köşeme taşıma ihtiyacı duydum.
Özellikle ‘ Beyaz adamın zenginliğini siyah adamın ölümüne bağlı’ politikaları olanlar çıkıp
soykırım felsefesi yapabiliyorken biz neden iki satır yazmayalım diye düşündüm. Altı boş
cümleler kurmak yerine daha resmi kaynaklarla konuşacağım çünkü dayanaksız görüş
belirtmenin ciddi tarih yazımında yeri olmadığı düşüncesindeyim.
Ermeniler soykırım, Türkler ise tehcir olarak adlandırıyor bu meseleyi. Tehcir: “Savaş
şartları altında isyan etmiş bir halkı göç ettirmek” soykırım kavramı ise: “Bir milleti devlet
tarafından organize bir şekilde yok etmek” anlamlarına karşılık geliyor. Soykırım kelimesi ise
ilk kez Yahudilerin Naziler tarafından yok edilmesinden kaynaklı oluşturulan bir kelimedir
daha önce ‘katliam’ kavramı bu durumları karşılamak için yeterli sayılıyordu.
Ermeniler MÖ:6.yy da Trakya’dan gelip Urartu ülkesine yerleşen Trak-Frig kabileleri
karışımı bir millettir. Uzun yıllar Anadolu da sorunsuz bir şekilde yaşadılar fakat Osmanlının
çöküş döneminde Ruslara yardım etmeleri Rusların onları kışkırtmaları onların da Sarıkamış
yenilgisini, itilaf donanmasının Çanakkale önlerine kadar geldiğini görmeleri ve Avrupalıların
‘Hasta Adam’ diye niteledikleri Osmanlı’nın zayıf durumundan cesaret alarak ülkede
huzursuzluklar çıkarmaya başladılar. Osmanlı da bunun önüne geçmek için kuruluştan
itibaren uyguladığı iskan politikasını uyguladı. Bu bir yer değiştirme politikasıdır. Aslında
neden sadece olası bir isyanın önüne geçmekti. Bu tehcir sırasında birçok Ermeni öldü. 1915
de Anadolu da bir trajedi yaşandı bu reddedilmiyor fakat çıkar amacıyla onların oluşturduğu
tasarıya karşı güçlü sebepler olduğunun altını çizebiliriz.
Resmi kaynaklara göre 1.300.000 Ermeni nüfusu mevcuttu ve bazıları tehcir sırasında
hayatlarını kaybetmişlerdi fakat Ermeniler ve Ermeni yanlıları ise ölenlerin sayısının
1.500.000 olduğunu savunuyorlar. Toplam Ermeni nüfusunun üstünde bir rakam belirtmeleri
de üzerinde tartışılması gereken bir konu olduğunu göstermektedir. Ölenlerin çoğu Anadolu
coğrafyasının zorlu şartlarına dayanamadığını, çeşitli hastalık ve salgından dolayı belli bir
kitlenin öldüğünü ve Ermeni çetelerinin de tehcir edilenlerin neden yerlerinden ayrıldıklarını
gerekçe göstererek birçok halkını öldürdükleri yine kayıtlarda gözükmektedir. Tehcir
sırasında bu durumdan muaf olan Ermeniler de vardı. Bunlar; işleri ile meşgul esnaf,
yetimhanede ki öksüzler, öğretmenler, hastalar, agmalar ve yaşlılar tehcir dışı tutulmuşlardı.
Tarihi bir olayken şuan uluslararası bir mesele haline gelmesinin nedeni ise Avrupalı
devletlerin çıkar ilişkisinden başka bir şey değildir çünkü onların en büyük emellerinden birisi
Türkleri önce balkanlardan atmaktı sonra bir umut anadoludan da atmak ve bunun için de
kukla olmaya müsait Ermenileri kullanıyorlar. Toplum olarak statik tarih anlayışından biraz
daha sıyrılıp dinamik tarih anlayışına kavuşursak bu durum da tarihte işleyeceğimiz tarihi bir
olay olmaktan öteye gidemeyecektir.